CHP'de seçim değerlendirmelerinin yapıldığı danışma kurulu toplantılarının ilki İlkadım seçim sonuçlarının değerlendirilmesiyle yapılmış.
Beklendiği üzere gergin bir toplantı olmuş.
Hani nasıl demiş Atalar, ''Perşembe'nin gelişi, Çarşamba'dan bellidir'' gibi bir durum olmuş yani.
İlkadım ilçe Başkanı Metin Telatar, Aday Murat Şeneli'i, Şenel de, Telatar'ı suçlamış.
''Tencere dibin kara, seninki benimkinden daha kara'' der gibi bir durum yaşanmış bir anlamda.
CHP'nin Samsun'daki danışma kurulu toplantıları gergin başlamış.
Gerek ilçe başkanı ve gerekse ilçe belediye başkan adayı eteklerindeki taşları dökmüşler.
Olması gerektiği gibi yani.
Görünen köyün kılavuz istemeyeceği gibi, CHP Samsun örgütü, 31 Mart'ta kelimenin tam anlamıyla tel tel döküldü.
Mehmet Özdağ'ın başkanlığındaki örgütün Atakum dışındaki tüm birimleri başarısızdı.
Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cevat Öncü'yü ve ön seçimde üyelerin tercihi ile Atakum Adayı olan Serhat Türkel'in yanı sıra, Alaçam ve Terme adaylarını bir tarafa bırakacak olursak, ilçe adaylarının belirlenmesi tam bir fiyaskoydu aslında.
İlkadım Adayı Murat Şenel, ilçe başkanı Telatar'ı suçluyor ama kendisi de bu seçimin başarısız isimlerinden biridir.
Bir kere, meclis üyeliklerinin belirlenmesi ve adayların listede sıralanması sırasında ağırlığını koyamamıştır.
Telatar'ın iddia ettiği gibi, meclis üyelerinin belirlenmesi sırasında ilçede yaşanan rezaletin sorumlularından birisi Murat Şenel midir bilmiyorum.
Ve fakat.
Şenel'in, listenin biçimlenmesi sırasında taleplerinin kabul görmemesi sonucu, adaylıktan çekilebileceğini defalarca söylediğini ve hatta bunu yapmak için namus ve şeref sözü verdiğini dahi biliyorum.
İlçe başkanının iddia ettiği gibi, İlkadım ilçesinin meclis üyeliklerine ait liste polis gözetiminde hazırlanabilmiş ve yine liste polis nezaretinde seçim kuruluna teslim edilebilmiştir.
Yaşanan böylesi bir gerginliğin sonucunda ilçe örgütünün aday için canla başla çalışmasını beklemek fazlaca hayalcilik olurdu.
Yanlış elbette ama o gerginlik Türkiye'de 50 dolayında ilden büyük bir ilçenin kaybedilmesine neden olmuştur.
Murat Şenel, bunun böyle olacağını bilecek yaş olgunluğuna ve eğitim düzeyine sahiptir aslında.
O zaman söylenecek tek söz,''Aday olmayacaktın Murat Bey'' şeklinde olur.
Bilmem anlatabildim mi?
CHP'nin bu il ve ilçe yapısıyla Samsun'da zaten başarılı olamayacağını öngörmüş ve başarının sadece adayların performansına dayalı olduğunu düşünmüştük.
Tam da öyle oldu.
Seçim sonrası, değerlendirmelerimizde Başta İl Başkanı Mehmet Özdağ olmak üzere yönetim kurulunun ve ilçe örgütlerindeki tüm yöneticilerin istifa etmeleri gerektiğini yazmıştık hatırlarsanız.
Birçok CHP üyesinin de farklı düşündüğünü sanmıyorum.
Ki;
Başta Genel Başkan Özgür Özel olmak üzere, CHP Genel Merkez Yönetiminin Samsun'u mercek altına aldığı da biliniyor.
Ki;
Özgür Özel bir televizyon yayınında, Gaziantep ve Samsun sonuçlarının kendisini ne kadar üzdüğünü söylemişti.
Özel'in Samsun sonuçlarıyla ilgilendiğini bilen eski ve yeni bazı milletvekilleri, bu köşede yayınlanan CHP ile ilgili değerlendirme yazılarını bile Gökhan Günaydın aracılığı ile Özel'e ulaştırıldığını da ayrıca not olarak eklemek isterim.
Demem o ki;
CHP Samsun'da bu örgüt yapısıyla yol yürüyemez.
CHP'de seçilmiş yöneticileri görevden almak gibi duruma pek rastlanmaz ancak, bu örgüt yapısıyla seçim kazanmanın da mümkün olmayacağı biliniyorken, başta Mehmet Özdağ ve Metin Telatar'la birlikte il ve ilçelerdeki yönetimin ''Bizden bu kadar''' diyerek istifalarını vermeleri ve en doğru hareket olacaktır.
Samsun örgütü o erdemli davranışı yapar mı bilmem ama Genel Başkan Özel'in elini rahatlatmaları gerekir diye düşünüyorum.