Yazarlar // 2 Ekim 2015 Cuma 00:00
Ragıp GÖKER
Seçim vaatlerini ilk açıklayan parti CHP oldu.
CHP 1 Kasım seçimlerinde propagandasını ‘Önce İnsan’ sloganı etrafında
şekillendiriyor.
Buna ‘Yeni CHP’ mi denir bilmiyorum ama CHP değişiyor.
Değişimin sinyalleri aslında 2011 seçimlerinde alınmıştı.
Aile sigortasından söz edilmiş ve her ailede kadının hesabına her ay 600 lira para
yatırılacağını vaat edilmişti.
7 Haziran’da ekonomik söylemlerin daha ağır bastığı seçim programıyla çıkılmıştı.
Asgari ücretin bin 500 lira olacağı söylenmişti mesela.
Ki;
1 Kasım seçimi için de aynı şeyi vaat ediyor CHP.
Emeklilere dini bayramlarda ikramiye verileceği de söylenmişti.
İki maaş ikramiye CHP’de oy patlaması oluşturmadı ama bir karşılık bulduğu
muhakkak.
MHP’de benzer bir vaat açıklamıştı.
Hatta ‘’Kimin parasını veriyorsun’’ diyerek CHP’nin bu seçim vaadini eleştiren
Başbakan bile, emekli maaşlarında düzenleme yapılacağını söylemiş, önce bin
liranın altındaki maaşları bin 100 liraya sabitlemiş, daha sonra da her emekliye ayda
100 lira verileceğini söyleme gereği duymuştu.
CHP 1 Kasım seçimlerine giderken bu vaadini revize etme gereği duydu.
Şimdi en azından bir dini bayramda ikramiye vereceklerini söylüyor.
Rakipleri bunu geri adım olarak adlandıracak olsalar bile, Kemal Kılıçdaroğlu bu
vaadinin seçmende karşılık bulduğunu biliyor.
Kılıçdaroğlu 1 Kasım’da partisi tek başına iktidar olamasa bile olası koalisyon
hükümetinde ortağını emekliler lehine düzenleme yapmaya zorlayacak gibi bir algı
uyandırıyor.
2002 yılından sonra emekli olanları mağdur eden şu intibak yasasını değiştirmeyi de
vaat ediyor CHP ama Bin 500 lira emekli maaşı alan biri olarak yılda bir kere de olsa
ikramiye alabilme fikri beni heyecanlandırıyor.
7 Haziran’da çiftçiye 1,5 liradan mazot vereceğini söyleyen CHP lideri bunu da
dolardaki yükselişe göre revize etme gereği duymuş. CHP 1 Kasım’da iktidar olursa
mazotu çiftçiye 1 lira 80 kuruştan verilecek.
Kemal Kılıçdaroğlu asgari ücretin bin 500 lira olacağını da söylüyor ama olası CHP
iktidarında ‘Modern Kölelik’ olarak bilinen taşeron sistemini kaldırılacak olması beni
daha çok heyecanlandırıyor.
CHP’nin vaatleri arasında YÖK’ün kaldırılacak olması da özgür üniversite
oluşturulması bakımından önemlidir ama ben olası bir CHP iktidarında kuvvetler
ayrılığı prensibine önem verileceğinin dillendirilmesini de önemsiyorum.
Ülkeyi çok partili demokrasiyle tanıştıran kurucu parti CHP bünyesinden ‘Karaoğlan’
efsanesini de çıkarmış olmasına rağmen bir süreliğine seçmenden uzaklaşmıştı.
Konjonktürün etkisiyle olsa gerek daha çok rejimin koruyucusu gibi bir misyonu
üstlenmek zorunda kalan partinin söylemleri seçmende karşılık bulmamış,
CHP 1999 seçimlerinde yüzde 10 seçim barajını aşamayarak Cumhuriyet tarihinde ilk
defa meclis dışında kalmıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin yönetimindeki CHP’nin yönetim anlayışında 2011
seçiminden itibaren bir değişim gözlenmişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisini iktidar yapabilmek için halka
dokunmak gerektiğini biliyor.
Halka dokunmanın yolu da halkın cebini rahatlatmaktan geçiyor.
Bunun için 1 Kasım seçimlerine gidilirken ‘’Önce İnsan’’ diyor.