Mesleğe yanında başladığım Rahmetli Ferruh Çetin, gayri ciddi ve biraz da karışık işleri işittiğinde ''abidik-gubidik işler'' derdi.
''Teşbihte hata olmaz'' diye bir Ata sözümüz var bilirsiniz, bu nedenle yanlış anlaşılmasını istemem ama CHP'nin Samsun örgütlerinin kongre sürecinde yaşanan süreç böyle bir görünüme işaret ediyor.
Oysa CHP için tarihi bir fırsat olarak görülen 14 Mayıs seçimleri öncesinde ne de güzel başlamıştı her şey.
İl örgütünün, tarihi seçim sürecinde başarılı olamayacağına inanan bir gurup parti gönüllüsü, 14 Mayıs Platformu adı altında bir oluşum gerçekleştirmişlerdi.
Kılıçdaroğlu'na seçim kazandırmaktı amaç.
Ki;
Kelimenin tam anlamıyla, dere tepe düz gittiler.
Köy-köy, mahalle - mahalle gezerek Kılıçdaroğlu için oy istediler.
Seçim sonuçlarına göre başarılı olamadıkları iddia edilebilir ama niyetlerinin iyi olduğu su götürmez bir gerçekti.
Gerek 14 Mayıs ve gerekse 28 Mayıs seçimleri oldubitti nitekim.
İki seçim de kaybedildi.
Moral motivasyon da dip yaptı haliyle.
Seçim bitince, 14 Mayıs Platformu dağılır diye düşünmüştüm ama işler değişti.
Platform, kurucularının parti içindeki güçlerini sınadıkları bir 'platforma' dönüştü bile çoktan.
Beyaz listeyle girdiler mahalle delegelilikleri ve ilçe seçimlerine.
Birçoğunu da kazandılar.
Şimdi sırada 3 Eylül'de yapılacak Atakum ilçe kongresi ve 15 Eylül'de yapılacak il kongresi var.
Atakum seçimini Serhat Türkel'in beyaz listesinin kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor ama seçimdir, kazananı sandıktan çıkacak oylar belirler elbette.
Seçimdir yine de, sonucu önceden bilmek mümkün değil yani.
Seçimdir ne olacağı belli olmaz dedik ya, 14 Mayıs Platformu, il genelinde delege sayısının kontrolünde olduklarını düşünseler de işi sıkı tutmaya çalışıyorlar.
Platformun sosyal medyadaki paylaşım hesabı üzerinden sürekli ''hiç kimse 'ben adayım' diye ortaya çıkmasın'' şeklinde uyarılar yapılıyor.
Ama unutuyorlar.
CHP, kanarya sevenler derneği değil.
Ülkemizi işgalden kurtaran ve ardından da Türkiye Cumhuriyetini kuran kadrolar tarafından kurulmuş bir partidir CHP.
CHP aynı zamanda, ülkemizi çok partili demokrasiye geçiren partidir ve Cumhuriyet devrimlerini yapmış kadrolar tarafından kurulmuştur.
CHP gibi bir partide ne hakla, ''kimse bizden habersiz aday olmaya kalmasın'' diyorsunuz.
Buna nasıl cüret edersiniz.
Siz kim oluyorsunuz!
Partililerden daha akıllı olduğunuzu falan mı sanıyorsunuz anlamadım.
CHP'li kime ne zaman oy vereceğini bilir yani.
Bilmiyorsa zaten o CHP'li değildir.
Böyle birilerini delege listelerine yazmışsanız zaten geçmiş olsun.
Sahi neyin hazırlığındasınız.
Kime göre ve nasıl bir il başkanı ve nasıl bir kurultay delege listesi hasırlamaya çalışıyorsunuz.
Neyin hazırlığıdır bu.
Kökü dışarıda fonlardan beslenen sözde çevreci görünümlü birini il başkanı yapmak mı niyetiniz?
Yoksa partinin kendisine en ihtiyaç duyulduğu dönemde milletvekili aday olmak için örgütünü yüz üstü bırakıp kaçanlardan birini mi o koltuğa layık görüyorsunuz.
Yoksa, hizipçilere karşı görünüp, hizipçilerin sözünden çıkmayacak birine mi teslim edeceksiniz liderinizin Samsun'daki makamını.
Sahi.
İl başkanlığı makamı, milletvekilliğine sıçrama noktası mıdır, yoksa, partiye hizmet etme makamı mıdır?
Ben ikinci seçeneğin, yani il başkanı seçilen kişinin her türlü kişisel hırslarından sıyrılıp partiye hizmet etmesi için seçilmesi gerektiğine inanmışımdır.
İkbal beklemek, yani Milletvekili ya da Cumhurbaşkanı adayı olmak her siyasetçinin ve hatta her yurttaşın en doğal hakkıdır.
Ve fakat.
Seçildiği görev süresi dolmadan kimse başka bir makama aday olmamalı.
İl başkanlığı için ismi geçenler arasında daha önce o makama seçildikleri halde, örgütü henüz bir seçim geçirmemişken, ceketini alıp gidenlerin de adını işitiyorum.
Her biri elbette o makama layıktır sözüm yok.
Ve fakat.
Yine kendisine en çok ihtiyaç duyulacak bir seçim öncesi örgütünü bırakıp gitmeyeceğini kim garanti edebilir.
Samsun delegeleri, kendilerini yine yüz üstü bırakacağı düşünülen birini il balkanı seçer mi bilmem.
Veya ''ben en iyi çevreciyim'' demekten başka bir özelliği olmayanlara mı ya da, hizipçilerle kol kola girmekten çekinmeyecek birine mi oy verir bilemem.
CHP'nin değerli delegeleri Hz Mevlana'nın "dün dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım!'' dediği gibi kendilerine yeni ufuklar açacak birilerini bulup çıkarmalıdır.
Eski tas, eski hamam hesabı, eskilerden medet ummaya devam edeceklerse kendilerinin bilir elbette.
Ve fakat.
Aksi halde kendilerini yine bir seçim yenilgisi bekliyor olacaktır.
O kadar basit.