CHP Neden Üç Yapamadı

Yazarlar // 12 Haziran 2015 Cuma 00:00

Ragıp GÖKER

Samsun’da seçim sonuçlarından hiçbir parti memnun değil.
Bu seçim sonuçlarını parti bazında değerlendirecek olursak CHP ile başlamak isterim.
Bir kısım CHP’li, seçim sonucunu başarısızlık olarak değerlendirirken, bir kısmı ise sonucu başarı olarak görüyor.
Sonucu başarı olarak değerlendirenler bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Başkan’ yapılmamasına bağlıyor.
Böyle düşünenlerin büyük bir bölümü, 7 Haziran seçimlerinde stratejinin gerek AK Parti ve gerekse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başkanlık sistemi üzerine oturtulduğunu, seçim sonrası ülke gündeminden başkanlık tartışmaları kalktıysa bunda CHP’nin büyük katkısı olduğunu ileri sürüyorlar.
Seçim sonrası görüştüğüm birçok CHP’li ‘’HDP’nin barajı geçmesi gerekiyordu. HDP meclis dışında kalmış olsa, partimiz yüzde 35 alsa bile bunun bir anlamı olmaz. AK parti yine tek başına iktidar olur, AK Parti de Cumhurbaşkanı da amacına ulaşırdı’’ diyorlar.
CHP’liler ülkenin hükümetsiz kalmayacağını hükümet kurulması için parlamento ve siyasi partilerin bir çözüm üreteceklerini de söylüyorlar.
Aslında CHP 7 Haziran seçimlerine en iddialı giren partiydi.
Seçim beyannamesi ve vaatleriyle iktidar olma isteğini iddialı şekilde duyurmuştu.
Seçim arifesinde partide yüzler gülüyordu.
‘’Ne bekliyorsunuz?’’ diye sorduğumuz her CHP’li ’’3’ü garantiledik, 4’e gidiyoruz’’ diyorlardı.
Ve fakat
Bunun olabilmesi için parti teşkilatı İlkadım İlçe örgütü dışında pek de gayret göstermiyordu.
Ayrıca adaylar ön seçimle belirlenmiş olmasına rağmen liste, bütün partilileri memnun eder özellikte çıkmadı ve doğal olarak seçim sürecinde parti içersinde bu tartışma hiç bitmedi.
Teşkilat içindeki tartışmalar bununla da bitmedi.
Şimdi milletvekili seçilmiş bir aday, partisinin oyunu artırma gayreti yerine enerjisini daha çok il ve ilçe örgütlerini kendi meşrebine göre tasarımlamak için harcadı.
İletişim araçları ve özellikle yazılı ve görsel basın yeterince kullanılamadı.
CHP’liler oy toplama umudunu sahada seçmenle bire bir temasla yapmak yerine, Kılıçdaroğlu’nun meydan mitinglerindeki performansıyla ve medya aracılığı ile yapacağı propagandaya bağladı.
CHP, dört yıl önceki seçime göre 5-6 bin dolayında artan seçmen sayısına rağmen oyunu ancak 12 bin dolayında artırabilmiş.
Buna rağmen 3 sandalyeyi zorlamış CHP.
‘’Kıl payı kaçtı’’ denmese de CHP üç sandalye çıkarmaya yaklaşmış aslında.
CHP’liler 3’ü neden kaçırdıklarını enine boyuna tartışacaktır.
Öncelikle liste tartışma konusu yapılacaktır.
‘’Önseçim de çözüm olmuyor’’ diyenler çıkacaktır muhakkak ama kanımca, CHP’nin ön seçim fikrinden vazgeçmemesi gerekiyor.
Zira ön kötü seçimle yapılan liste bile atamayla oluşturulan listeden her zaman iyidir. Netice itibariyle buda bir tecrübedir.
CHP’liler ön seçimde hata yaptıkları sonucuna varıyorlarsa, bir sonraki seçimde o hatayı işlemeyeceklerdir.
Bekleyip göreceğiz.