limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
CHP Kurultaydan Güçlenerek Çıkar
Yazarlar // 23 Ağustos 2014 Cumartesi 00:00

Ragıp GÖKER

Birçok kişinin aksine ban CHP’nin bu kurultaydan güçlenerek çıkacağını düşünüyorum.

CHP için “Kurultaylar Partisi” gibi yakıştırmalarında doğru olduğunu düşünmüyorum.

Unutulmamalıdır ki; ‘Karaoğlan’ efsanesi de bir kurultayın ürünüdür.

Kurultaylar parti politikalarının oluşturulup geliştirileceği yerlerdir.

Herkes eteğindeki taşı kurultaylarda döker.

Partinin üst düzey yöneticileri, hatta Genel Başkan bile acımasızca eleştirilir.

Ve “Genel Başkan eleştiriliyor” diye kimse partiden dışlanmaz.

Yeterli gücü olduğuna inanan herkes Genel Başkanlık dahil partinin yönetimine talip olabilir.

Hatta seçilebilir de.

Bunu AK Partide de MHP’de de yapamazsınız.

Misal,

Kemal Kılıçdaroğlu veya Deniz Baykal, kendilerine veliaht tayin edemez.

Kimse çıkıp “Falanca ‘kardeşimiz’ Genel Başkan adayıdır” diyemez.

Dese bile onu kimse dinlemez.

Hatta önerilen o kişinin şansı sıfırlanır.

Bu kurultayda neden güçlenerek çıkar CHP.

Benim naçizane tespitimdir:

Türkiye’nin seçmen profili hızla değişiyor.

Konjoktürel etkileri de olduğu söylenebilir belki ama seçmen profilindeki bu hızlı değişim karşısında CHP doğru politikaları üretmekte bir hayli zorlanmıştır.

Parti içinde sosyal demokratlar ile ulusalcılar arasında yoğun bir iktidar mücadelesi yaşanmaktadır.

Parti siyasi söylemler geliştirse bile bu durum karşısında bunu halka ve dolayısıyla seçmene anlatmakta bir hayli zorlanmaktadır.

Genel Başkanın geliştirdiği siyasi söylemler rakip partilerden önce parti içi muhalefet tarafından eleştirilmeye başlanınca, geliştirilen o politik anlayışın halka anlatılması ve seçmenin bu politikalara inandırılması da mümkün olmamaktadır.

Doğru bir eleştiridir:

CHP kıyıların partisi olmuştur.

Kılıçdaroğlu oluşan bu durumu tersine çevirmek istiyor.

İstanbul’da partiden dışlanan Mustafa Sarıgül’ü aday yapmıştır. Ki; Kılıçdaroğlu, Sarıgül’ün ilk fırsatta Genel Başkan adayı olarak kendisinin karşısına çıkması muhtemel bir durumken bunu yapmıştır.

Ankara’da Mansur Yavaş’ı aday göstererek, konunun bur memleket meselesi olduğunu anlatmaya çalışmıştır.

Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlunu’nu çıkarması ve kampanya süresince bu adaya destek vermesi de böyle okunmalıdır diye düşünürüm.

Ben bu girişimleri Kılıçdaroğlu’nun, Cumhuriyeti kuran CHP’yi yeniden Türkiye’nin Büyük Partisi yapma iddiası olarak okuyorum.

Kendisini beğenerek izlediğim Muharrem İnce’nın de CHP’yi Türkiye’nin Büyük Partisi yapmak istediğine inanıyorum.

Ama eylemlerle söylemlerin bir birlerini tutması gerektiğini düşünüyorum.

Türkiye’nin ve de CHP’nin kendisine henüz ihtiyacı varken Muharrem İnce’nin bu çıkışını zamansız buluyorum.

CHP 5-6 Eylül’de yapılacak Kurultay’da bütün bunları tartışacaktır.

Bir yurttaş olarak bu kurultayda CHP’nin Türkiye Coğrafyasının her tarafından eşit oy alabileceği politikaları oluştururken, bu politikaları seçmene doğru ve inandırıcı bir şekilde anlatabilecek parti yönetimini oluşturarak çıkaracağı umudunu taşıyor ve bunu diliyorum.