CHP’nin hakim huzurunda ön seçim yapma kararının örgütte bir heyecan dalgası oluşturması beklenen bir durumdu.
Ama Genel Başkan’ın ön seçimi dillendirdiği ayları takip eden günlerde, aday adayı olmayı düşünen bazı partililer tarafından partiye çok sayıda üye yazdırıldığı da biliniyor.
Bu üyelerden bazılarının naylon üye olduğu bu nedenle bazılarının genel seçimde partiye oy bile vermeyecekleri konuşuluyor.
Bu durum nedeniyle süreci endişeyle izleyenlerin az olmadığı da biliniyor.
Dün sabah Haluk Koç’u aradım.
Ön seçim kararı aldıkları için kendilerini kutladım ama bu konuda dillendirilen endişeleri de kendisine aktardım.
“Seçim hakim huzurunda yapılacak, önseçim nedeniyle Samsun’un aday listesi oluşurken artık partinin bunda hiçbir etkisi olamaz” dedi.
Kimlerin oy kullanabileceği konusunda parti tarafından alınmış bir kararın olup olmadığını da sordum Hocaya.
Hoca, Hazırun cetvelinin Yüksek Keçim Kurulu (YSK) tarafından gönderileceğini ama ön seçimde 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle üye kaydı kesinleşmiş ve YSK tarafından da onaylanmış tüm üyelerin oy kullanabileceğini söyledi.
Samsun’un 9 Milletvekili çıkaracak olması nedeniyle CHP’li üyeler en az 5 en çok da 9 aday adayının ismini yazarak seçim yapmış olacaklar. Böylece oy pusulasına yazılacak CHP’nin 9 Milletvekili Adayı belirlenmiş olacak.
HOCA NEREDEN ADAY OLACAK
Haluk Koç’a Samsun’da partili partisiz herkesin merak ettiği o soruyu da sordum. “Samsun’dan mı aday olacaksın, yoksa herkesin iddia ettiği gibi Ankara’dan mı?” diye.
Haluk Koç’un bu konuda kesin bir karar vermediğini belirtmekle birlikte, Samsun’dan aday olmayacağını düşünüyorum.
Belki şu olabilirdi:
Ön seçim yerine “Fermuar Sistemi” denilen uygulama Samsun için de kullanılmış olsaydı Genel Merkez kontenjanlarından birisi Haluk Koç olabilirdi.
Ve fakat
Partinin tepesinde Genel Başkana en yakın isimlerden olan Haluk Koç’un, seçilememe gibi bir riski olmamasına karşın ön seçime sokulmayacağını düşünenler çoğunluktadır.
Ki; ben de bu fikre katılıyorum.
Haluk Koç, Samsun’da yapılacak ön seçime katılsa zorlanır mı?
Buna ihtimal vermem.
Kaldı ki Hoca ‘da öyle düşünüyor.
“Kesini kararın nedir?” diye bir kez daha sorunca şu yanıtı alıyorum:
“Ankara’da ağır görevlerim var biliyorsun, Samsun’a vakit ayıramamaktan korkuyorum” .
Haluk Koç, benim tepkimi ölçmek için mi söyledi yoksa ciddi ciddi böylemi düşünüyor bir anlam veremedim ama “Belki ‘buraya kadar der’ bırakım. Henüz siyasete devam edip etmeme konusunda da bir karar vermiş değilim” dedi.
ÖRGÜT BENSİZ SİYASET YAPMAYI ÖĞRENMELİ
CHP Samsun örgütünün özellikle seçimlerde bütün yükü kendi omuzlarına yüklediğini söyleyen Haluk Koç “Örgüt ben olmadan da siyaset yapabilmeli. Örgütümüz kendi ayakları üzerinde durabilmeli” diyor.
Secim çalışmaları konusunda sanırım kimse Haluk Koç’a bir eleştiri getiremez. “CHP’de seçimlerde en çok kim yorulmuştur?” diye sorarsanız. Herkesin bu soruya vereceği ortak yanıt “Haluk Koç” olacaktır.
Hoca böyle söyleyince 2003 yılından bu yana yaşanan bütün seçimleri düşündüm. 2003’de Rahmetli Sezai Önder, sırtını Rahmetli Muzaffer Abiye dayamıştı. Onun için rahat bir seçim geçirmişti Rahmetli.
2007’de Suat Binici listede ikinci sırayı alınca, yine Haluk Koç sahalardaydı. Suat Binici ise seçim sürecinde il binasından izlemişti.
2011 seçimlerinde ikinci sıranın adayı İhsan Kalkavan da sadece merkezdeki seçim çalışmalarına katılırken, ilçe ve köylerde yine Haluk Koç vardı.
Parti sözcülüğünün yanı sıra Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevi nedeniyle CHP’nin kasası da kendisine emanet edilen Haluk Koç, zamanının büyük bir bölümünü Ankara’da geçiriyor. Bu nedenle de Samsun’da siyaset yapmak için yeterli zaman ayıramıyor.
Sözün özü:
Bu duruma çok üzüldüğünü söyleyen Haluk Hoca, gönlünde Samsun adayı olmak yatarken, önümüzdeki seçimlere Ankara adayı olarak girecektir.