CHP Atakum'da Ne Umdu Ne Buldu

Atakum için ''Samsun'un en güzel ilçesi'' gibi kesin bir ifade kullanmak istemem.

Ve fakat.

Atakum'un, Atatürk'ün şehri olarak bilinen Samsun'un aydınlık yüzü olduğunu söyleyebilirim.

Samsun'un batıya açılan penceresidir Atakum.

Atakum'un bu özelliğine sadece ben böyle bakıyor da değilim.

Seçmeni de öyle değerlendiriyor.

Ki;

İki defa AK Parti'ye emanet ettiği Atakum'u, çok eleştirilen Cemil Deveci dönemine rağmen yine CHP'li Serhat Türkel'e kazandırdı.

Atakum Belediye Başkanlığını büyük bir oy farkıyla kazanmak CHP açısından bir seçim başarısıydı elbette ancak, “Atakum'u CHP'nin adayı Serhat Türkel'in kazanması iyi mi oldu?“ sorusuna cevap bulamıyorum hala.

İddia odur ki;

Başkan'ın kendisini villada yaşamaya layık görürken, çalışanlarına maaşlarını tam olarak ödeyememesi mesela kafamı kurcalayan konulardan biriydi.

İşçileri bebelerine süt alacak parayı denkleştirmeye çalışırken özle kalem müdürü olarak atanan kişinin yurt dışı gezisinden fotoğraflar paylaşması ise tam anlamıyla rezalet.

''Başkana ne bundan'' diyebilirsiniz.

Ve fakat.

Teşbihte hata olmaz demişya atalarımız, buradan yola çıkarak, ''At sahibine öre kişnermiş'' derim bende.

Gökten zembille inmedi çünkü özel kalem müdürlüğüne atanan o arkadaş.

Başkan atadı onuda.

CHP'lilerin de Atakum'da yaşananlardan rahatsız olduğuna inanıyorum.

Ki;

CHP, 31 Mart'ta Türkiye'nin birinci partisi olurken kazandığı belediyelerin tamamına yakını, geçmişten günümüze kadar uzanan SGK borçlarının tahsili gibi iktidarın engelleme girişimlerine rağmen başarılı çalışmalar sergiliyorlar.

Serhat Türkel, Deveci döneminden kalan büyük borçlardan yakınıyor ya, CHP’li belediyelerin tamamına yakını için de ortam güllük gülistanlık değildi.

Enkaz edebiyatı yapmadı hiç biri yani.

CHP Atakum'da, çok şikayet geldiği iddiasına dayanarak, Cemil Deveci'yi aday yapmayarak, Serhat Türkel'i aday olarak gösterdi.

Ve fakat.

Serhat Türkel, silkinip kendine gelmez ise ki; bunun olabileceğine dair bir işareti de göremiyoruz.

Bir Belediye Başkanı, biri tanışma için, biri de bütçe görüşmeleri dışındaki meclis toplantılarına neden katılmaz.

İzaha muhtaç bir durum bence!

Bütün bunların ışığında şunu söyleyebilirim:

CHP, ''Atakum’da ne umdu ne buldu?''sorusunu sorarken, yağmurdan kaçarken, doluya tutulmak gibi bir durumla yüzleşecekgibi.

Bilmem anlatabildim mi?