limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
CHERY Fabrikasını Samsun'a İstemek
Yazarlar // 13 Ağustos 2024 Salı 09:38

Ragıp GÖKER

Çinli otomobil markalarına getirilen yüzde 40 ek vergi uygulanması sonrasında BYD'nin 1 milyar dolarlık yatırımla Manisa'da fabrika kurma kararının ardından, bir başka Çinli otomobil devi CHERY'nin de ülkemizde fabrika kuracağı ve bu nedenle firmanın Samsun ve Manisa'da arsa incelemelerinde bulunduğu haberleri yayıldı.

HHALK'ın yanı sıra yaygın basında da sıklıkla bu konuda haberler çıktı biliyorsunuz.

Ben de Cumartesi günü bu köşede konuyu ''CHERY'i de kaçırmasak bari'' başlıklı yazımla değerlendirdim.

Ki;

Daha önce birçok yatırımcının, yerel yöneticiler tarafından çıkarılan zorluklar nedeniyle Samsun'da planladıkları yatırımdan vazgeçtikleri biliniyordu.

Deyim yerindeyse bizim belediye yönetimleri, yatırımcıları bu güne kadar  ''Yolunacak kaz'' gibi gördüler maalesef.

Önemli kayıplarımız oldu bu nedenle.

Bu konuyu ayrıca tartışırız ama şimdi konumuz CHERY fabrikası.

Cumartesi günü yayınlanan yazı sonrasında CHERY fabrikasının Samsun'da kurulma konusunu olumlayan mesajlar da aldım ama konuya eleştirel yaklaşan okurlarımda oldu ki;  her biri kendi içinde tutarlılığı olan saygıdeğer düşüncelerdi.

İzinlerini alamadığım için konuyu olumlu değerlendirenlerin yanı sıra, eleştirel yaklaşanların isimlerini burada yazmayacağım elbette ama mesela konuya eleştirel yaklaşan bir okurum özelden gönderdiği mesajında ''Ülkenin gerçek gereksinimi; farklı ve yeni bilgi teknoloji üreterek kendi markası ile üretim yapabilmesidir.'' derken, CHERY gibi markaların kuracakları fabrikalarda sadece montaj üretiminin yapılacak olmasının, hereksi kolaycılığa iteceğini ve dolayısıyla Samsun'un sanayici profilini de e de olumsuz etkileri olacağını ileri sürdü.

Okurum ayıca, ülkemizdeki eğitim sistemini de eleştirerek, ''ülkemizdeki eğitim sisteminin bir sonucu olarak sanayici profiline bakıldığında farklı ve yeni bilgi teknolojilerini üretmeyecek sanat okulu mezunlarından oluşan bir sanayici topluluğu görürüz. Ülkemizde üniversiteler daha önce siz fabrikalar kuracaksınız, barajlar limanlar yapacaksınız diye eğitim verirlerdi, bunun içinde farklı ve yeni bilgi ve teknoloji üretebilmek için düşünmesini öğretirdi. Şimdi ise köle ve avantacı yetiştiriyor.'' görüşünü ileri sürmüş.

''CHERY'i de kaçırmasak bari'' başlıklı yazıma gelen eleştirel yaklaşımlar, CHERY fabrikasının  Gelemen sahillerinde kurulacak OSB'de planlanıyor olmasını da, Samsun'daki tarım alanlarına zarar verilecek olması şeklinde süre gelen eleştirileri de yeniden gündeme taşır özellikteydi.

Bir eleştirel yaklaşım da, ''sadece Çarşamba ve Bafra'da iki Hollanda var. Hollanda deniz seviyesi altında, suyu boşaltarak tarım arazisi yapmış. Almanya'da, 'Hollanda bu yıl tarım üretmezse Almanya aç kalır.' şeklinde bir anlayış var.  Bir de tarım yaparak, bu gün bile örneği olmayan 46 fabrika kurmuş ülkemizin geldiği duruma bakın'' şeklindeydi.

 

DÜNYA DEĞİŞİYOR

Bu ve benzeri eleştirel yaklaşımlarda bir haklı taraf var elbette.

Ben de şahsen kendi otomobil markamızı üreterek pazarlarda boy göstermesini isterim.

1920'li yıllarda kendi uçak fabrikasını kuran ancak, ''dışarıdan daha kalitelisini ucuza alırız'' anlayışıyla kapatan Türkiye'nin kendi otomobilini yapma rüyasını da, TOGG'un kurulduğu 2020'li yıllara kadar, DEVRİM'e benzin koymayı unutarak, ya da bunu kasten yaparak ertelemiş olmasına bende hayıflanıyorum elbette.

Kaçırdığımız o treni TOGG'la yakalamayı dilerim.

Globalleşen dünyada özellikle ekonomik alanda sınırların da pek önemi kalmıyor gibi.

40 yıl kadar önce bir birleriyle sert rekabet içindeki IBM ile Macintosh'un birleşmesine dünya şaşırmıştı.

İki rakibin birleşmesi ''işbirliği içinde rekabet etmek'' şeklinde tanımlanmıştı ki; Dünya o tarihten sonra hızla değişmişti.

Otomobil sektöründen örnek verilecekse bir önek, Japon firması Nissan’ın, Fransız markası Renault ile birleşmesidir.

Bir başka örnekte Alman Opel firmasının, Fransız PSA gurubuyla ortaklık kurmasıdır.

Mercedes'in bile C serisi otomobillerde bir dönem Renault motoru kullandığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım ama günümüzde bu türden işbirlikleri çok normal karşılanıyor.

 

CHERY TÜRKİYE'DE FABRİKA KURACAKSA

NEDEN SAMSUN OLMASIN

CHERY, ülkemizin Çin'de üretilen otomobillere yüzde 40 oranında vergi koyma kararının ardından, Çinli markaların ülkemizde fabrikalarını kurma kararını eleştirenler olduğu kadar, olumlayanlar da var.

Çinli firmaların gelişini eleştirenler bu görüşlerini, Çinlilerin ülkemizde kuracakları fabrikalar için yapacakları yatırımı, alacakları teşvikler sayesinde birkaç yıl içinde amorti edeceklerini, ayrıca ek vergi barajından da kuracakları fabrikalarla aşacaklarıı gibi temel bir görüşe dayandırıyorlar.

''Montaj sanayii'' diyenler de var.

Ve fakat.

Bir gerçek var ki o da şudur:

BYD'den sonra CHERY'de Türkiye’de üretim yapacak ve bunun için bir fabrika kuracak.

''Montaj sanayii'' gibi eleştirilere hak vermekle birlikte, bu fabrika ülkemizde kurulacaksa, fabrikanın kurulacağı şehir neden Samsun olmasın.

Ki;

CHERY, fabrika kurmak için iki şehir üzerine araştırmalar yapıyormuş.

Bu şehirlerden biri Manisa iken bir değerinin de Samsun olduğu biliniyor.

Öyleyse 5 bin dolayında gencimize iş ve aş kapısı olacak bu fabrikanın kurulacağı şehrin Samsun olmasını istemek kadar doğal bir yaklaşımı yadırgamamak gerekir diye düşünüyorum.

Haksız mıyım?