CHP Samsun Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tarık Cengiz, ilçe, kasaba ve köylerden Samsun’a gelmek isteyenlerin çok zorluklar çektiklerini belirten bir açıklama yaptı.
Tarık Cengiz açıklamasında "Samsun'un ilçelerinden veya köylerinden kent merkezine gelmek isteyenlere bir kaç araç değiştirtip eziyet çektiriyorlar. İnsanlar adeta ulaşım konusunda eziyet çekiyorlar. Bunun düzeltilmesi Büyükşehir Belediyesinin alacağı bir kararla olur. Bugün insanlara eziyet çektiren sadece UKOME tarafından alınan bir karardır. Ben başkan seçilince o kararı yırtıp çöpe atacağım. Herkes Samsun'a rahatlıkla gelecek ve gidecek, yanı Samsun'a girip çıkmak pasaporta bağlı olmayacak" dedi.
Peki, bunu yapması gerekmiyor mu?
Bana göre elbette gerekiyor…
Çünkü insanlar Samsun’a gelirken büyük sıkıntı çekiyorlar.
Sıkıntı sadece bedenen değil, “Duygusal” da aynı zamanda.
Vatandaşın cebinden Samsun’a geliş gidiş için az para ödemiyor.
Tarık Cengiz UKOME denilen kurumun Samsun’un başına sardığı o kararı yırtacağını söyleyince gözlerin ve gönüllerin kendisine döndüğünün farkına varılmıştır.
Ancak AK Parti adayı Yılmaz da çıkıp “Ben ilçelerden gelen kimseden para almayacağım” derse ne olur?
Gaipten haber veremem, onu da o zaman görürüz elbet…
DEĞİRMENİN SUYU NEREDEN GELİYOR?
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Yusuf Ziya Yılmaz’ın ilin neredeyse tamamında reklamları var.
İlin her tarafında kent mobilyaları Yılmaz’ın posterleriyle donatılmış.
Giydirilen otomobiller ve minibüsler adeta fink atıyor.
Bu kadar harcama nereden ve nasıl yapılıyor merak ediyorum.
Harcamanın hangi bölümü Yılmaz tarafından gerçekleştiriliyor ve varsa böyle bir durum maliyeti ne kadardır?
Gerçi parti tarafından da sağlanabilir bu paralar ya…
Yılmaz ortaya çıkıp bu konuda bir açıklama yapmalı ve değirmenin suyunun nereden geldiğini Samsun halkıyla paylaşmalıdır.
Çünkü vatandaş artık bu soruları soruyor…
İNTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM
İlkadım Belediyesi AK Parti Belediye Başkan Adayı Erdoğan Tok ile konuşurken aklıma bir soru takıldı.
Hani Necattin Demirtaş’ın belediye başkanı seçildikten sonra ikide bir bahsettiği borçlar var ya, hani “Çok borç var intihar etmeyi düşünüyorum” diye çıkışı var ya işse o konu geldi aklıma ve Erdoğan Tok’a sordum:
“Eğer seçimi kazanırsanız siz de borçlar nedeniyle intihar etmeyi düşünüyorum diyecek misiniz veya intihar edecek misiniz?”
Cevap aynen şöyleydi:
“İntihar etmeyi düşünmem de intihar da etmem.”
Ya ne yapacak?
Borcu bir plan dâhilinde ödeyecek elbet…
GÜNÜN FIKRASI
Feministler toplanıp bir karar almışlar, demişler ki:
Gidip kocamıza, "Bundan sonra kendi bulaşığını, çamaşırını kendin yıkayacaksın. Ben artık karışmayacağım" diyeceğiz.
Toplantıda Türkiye’yi temsil eden bir kadın da varmış tabii. Kararı sırtlamış memlekete dönmüş. Aradan 6 ay geçince yeni bir toplantı yapmışlar. Başkanları alınan en son kararın uygulama sonuçlarını sormuş.
Alman Kadın: Gider gitmez kararı hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulaşığını kendin yıkayacaksın. Ben hiç karışmayacağım dedim. Bir gün bir şey göremedim. İkinci gün bir şey göremedim. Üçüncü gün bir de baktım ki bulaşığı yıkamaya başlamış.
Fransız Kadın: Gider gitmez kararı hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulaşığını kendin yıkayacaksın. Ben hiç karışmayacağım dedim. Bir gün bir şey göremedim. İkinci gün bir şey göremedim. Üçüncü gün bir de baktım ki bulaşığı yıkamaya başlamış.
Sonra sıra bizim Türk kadına gelmiş: Aldığımız karar icabı gidip kocama bundan sonra bulaşığı benim yıkamayacağımı, o devrin bittiğini, bundan sonra kendisinin yıkaması gerektiğini söyledim. Bir gün bir şey göremedim. İkinci bir şey göremedim. Üçüncü gün sol gözüm açılmaya başlayınca bir de baktım ki dağ gibi bulaşık beni bekliyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Bozuk saatler bile 24 saatte iki kez gerçeği söyler. Pitigrilli
DUVAR YAZISI
Bugün geçmişin toplamıdır. Yarın dedikleri ise ödeyeceğin hesap…