Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, korona önlemleri için 16,17,18 ve 19 Mayıs günlerinde de sokağa çıkma yasağı uygulanacağını açıklarken çay alım kampanyasını da başlattı.
Cumhurbaşkanı, 2020 ürüne uygulanacak taban fiyatı da 3 TL. 27 Krş olarak açıkladı.
Cumhurbaşkanı ayrıca, bu rakama 13 kuruşluk destekleme uygulanacağını da sözlerine ekleyerek, fiyatın 3 TL 40 Kuruşa ulaşacağını söyledi.
Ülkemizde üreticiler, alım kampanyaları başlarken açıklanan taban fiyatları, müjde verilecekmiş gibi beklerler.
Bu durum, şimdilerde yapılmasa da tütün piyasalarının açılışında da, fındık taban fiyatının açıklanmasında da böyleydi.
Müjde bekler üretici.
Geçmişte tütün piyasalarının açılışı sırasında, üreticilerin açıklanan fiyatları şapkalarını havaya atarak karşıladıklarına dair çok sayıda haber yaptığımı hatırlarım.
Piyasa günü, üreticiler için bayram günü gibidir.
Oğlunu, kızını everecek olanlar o günü bekler.
Evine halı ve perde alacak olanlar da piyasa gününü sabırsızlıkla beklerdi.
Piyasa günleri sadece köylüler için değil, esnaflar için de sabırsızlıkla beklenen bir etkinlikti.
Fındık piyasası açıldığında ürünün 20 liraya kadar çıkacağı tahmin ediliyordu ama Çarşamba ve Terme de 14-15 liradan fındık satmak zorunda kaldı köylülerimiz.
Piyasada fındık şimdi 24 liraya çıkmış ama üreticinin elinde fındık kalmadığı için bu fiyatın kime ne yarar sağladığı da düşündürücüdür.
Korona tedbirleri sırasında getirilen yasaklar nedeniyle, çay üreticisi nasıl hasat yapılacağını kara kara düşünürken açıklanan fiyatların üreticilerde müjde gibi algılandığını düşünmüyorum açıkçası.
TÜİK tarafından, Nisan ayı verilerine dayanılarak yıllık enflasyonun 12,66 olarak açıklanmasını gözönüne aldığımızda, 2020 ürünü yaş çay alım kampanyasında taban fiyatın 3 TL. 40 kuruşun çok üzerinde gerçekleşmesini bekliyordum açıkçası.
Çünkü geçen yılın ürünü, 13 liralık desteklemenin yanı sıra, 2 TL 90 Kuruşla birlikte toplamda 3,03 TL olarak açıklanmıştı.
Bu da demek oluyor ki, yaş çay fiyatındaki artış, geçen yılın ürününe göre sadece yüzde 12.88 oranında gerçekleşmiş.
Ülkemizde çay sadece Doğu Karadeniz Bölgesindeki Trabzon ve Rize’de ve bir miktar da Giresun’un Tirebolu ilçesinde ama ağılıklı olarak da Rize ve ilçelerinde yetiştirilir.
Özellikle Rize, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi olması nedeniyle AK Parti için bir oy deposu gibidir.
Rizeli seçmenler, çaya uygulanacak fiyatın enflasyonlarını bile geçmemiş olmasına bir tepki verir mi bilmem.
AK Parti, bir tepki gelmeyeceğini bekliyor olmalı
Trabzon’un doğusundaki Sürmene ve Of ile Rize’nin bütününde ekilebilir her yer, çay bahçeleriyle doludur.
Kivi gibi meyveleri yetiştirenler olsa da, bunların sayıları çok azdır.
Bu nedenle bölgede yaşayan halk için çay tarımı, tek geçim kaynağıdır.
Ordu, Giresun’daki köylülerin tek geçim geçim kaynağının fındık olması gibi yani.
Fındık üreticisi, enflasyona ezildi.
Emeklerin ziyan olmasın bir yana.
Girdi fiyatlarının sürekli artması nedeniyle fındıkta önemli oranda zarar etti.
Çay taban fiyatının da beklenen çok altında kalması nedeniyle öyle anlaşılıyor ki, Rize ve Trabzon köylülerini de zor bir yıl bekliyor.
Korona belası, yetiştirdiklerimizde kendi kendimize yeter bir ülke olmamızı bir kez daha hatırlattı bize ama üreticimizi enflasyona ezdirerek, bunu nasıl başaracağız.
Anlamakta zorlanıyorum doğrusu.
Cumhurbaşkanı, ekilecek tek karış toprak bırakmamamız gerektiğini öğütlersen üstelik.