ÇAREsizsiniz

Bu ekonomik kriz başladıktan sonra maçları yorumlarken taktik ve teknik analizler yazmamaya özen gösteriyorum.
Bu maçta da o kararımı uygulayacağım.
Ben takım yerine şehre seslenmenin ve çağrıda bulunmanın bu aşamada daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Yıllar önce Tayfun Talipoğlu’nun ‘Bam Teli’ adlı TV programında anlattığı bir hikayeyi kıssadan hisse çıkarılabilir umuduyla size anlatacağım.
O programda Urfa’da çocuk yaşta evlendirilip genç yaşta kocasını kaybeden bir kadının yaşama nasıl tutunduğu anlatılıyordu.
Kocası ölünce, kayınbiraderiyle evlendirilmek istenen o genç kadın buna karşı çıkmış, bu nedenle de kucağındaki bebeğiyle sokağa atılmıştı. Engelli bir kardeş, yaşlı bir anne ve henüz onun sütüne muhtaç bir bebekle bir başına sokağa atılan o genç hanım, yaptığı el işlerini satarak yaşama tutunmuş, sonradan kredi bile kullanıp büyüttüğü işinden para kazanır ve ayaklarının üzerinde güvenle durur hale gelmişti.
Hatta kendi gibi çaresizliğe düşmüş birçok hanım için hem umut, hem iş kapısı olmuştu.
O programı izleyince yeryüzünde, o genç hanımdan daha çaresiz kalmış bir insanoğlunun olamayacağını düşünmüştüm ama o hanım kardeşim, sorunun başkalarından gelecek yardımla çözülemeyeceğini, her büyük sorun için mutlaka bir çözüm yolu olacağını da anlatmıştı.
Kimse çaresiz değildir yani.
Samsun şehri, Samsunspor’un boğuşmakta olduğu bu sorunu da çözecek elbet.
Ama korkarım çözüm yılların alışkanlığıyla yine geçici olacak.
Eldin Adilociç ve Doğan Erdoğan’ın oyuna alınıp maçı çevirme arzusu Samsunspor için çare değildir.
MBİlla Etame’ye olan borcun zamanında ödenmesi bile sorunun çözümü için tek başına çare olamaz.
Çare sizsiniz.
Bu şehir yani.
Haftaya kongre yapılacak.
Yeni bir yönetim gelecek ve biz başka şeyler konuşacağız yine.
Ama kendimize şunu sormayacağız asla.
Bu takımda top oynamış ve yöneticilik yapmış olanlar dahil olmak üzere bu şehrin insanları üç büyüklerden birisini tutmaktan ne zaman vazgeçecek ve bu şehrin insanları için ne zaman Samsunspor birinci takım olacak.
Ben derim ki; Samsun halkı kafasında önce bunu çözecek.
Kendimizi bu şehrin sahibi hissedersek, takımına da sahip çıkarız o vakit.
Kim bilir belki, mazeret üretmekten vaz geçer tribünleri de doldururuz yeniden.
Üyeleri tarafından kulüp aidatları bile ödenmiyorsa sözün bittiği yerdeyiz aslında ama bunun çaresi de sensin.
Unutma Samsun.