Turun kapısını aralamıştı bu çocuklar.
Tur kaçınca üzülmedim mi?
Elbette çok üzüldüm.
Ama onların canı sağ olsun.
Kazanmak ve bizi gururlandırmak için her şeyi denediler.
”Mücadele” desen
Kora kordu.
Bir şey eksikti belki.
”Eksik olan ne?” diye sorarsanız.
”Tecrübe eksikti” derim size.
90 dakika Mersin takımına top göstermedi bu gençler.
Adeta sahadan sildiler Mersinidmanyurdu takımını.
Biri direkten dönen toplu birlikte ben 7 net pozisyon saydım.
Olmadı, o üç direğin arasından topu ancak bir kere geçirebildi bu çocuklar.
Mersinidmanyurdu 90. dakikanın bitiminde bir kere geldi bizim kalemize o da bizim çocukların ayağından seken topun Ricardo Pedriel’in önüne düşmesi sonucu kalemizde gol oldu.
Onların canları sağ olsun.
Baksanıza 17-18 yaşında bu çocuklar.
O golü kaçırdı diye, 17 yaşındaki Kemal Bayraktar’a nasıl kızarım. Bir lise son sınıf öğrencisi benim takımımın formasını giyip terletmiş, gol kaçırmış.
Varsın kaçırsın.
O bizim değerlimizdir.
Bilirim ki gelecekte bize daha çok maç kazandırır o delikanlı.
Hani nasıl söylenir.
”Galip sayılır bu yolda mağlup”
Keşke işi baştan sıkı tutmuş olsaydık, diye de geçmiyor değil hani aklımdan ama olsun.
En azından altyapımızdan yetişmiş gençlerimizi kazandırdı bu kupa mücadelesi bize.
Onların sahada canla başla mücadelesini izleyince dün ben daha bi güvenle bakmaya başladım Samsunspor’un geleceğine.
Kupadan zaden umutlu değildik.
Yani kupa lazım değildi yani bir anlamda bize.
Samsunspor bütün gücüyle Lig’e asılmalıdır.
Son haftalarda gelen başarılar ilk altı umudumuzu yeşertmiştir.
Alanya maçını kazanırsak “Neden hedef şampiyonluk için olmasın”
Değil mi ama?