Samsun halkı olarak, anadan sanatçı doğan Roman’ların yaşadıkları yer olması nedeniyle Canik’in müziğe yabancı olmadığını biliyoruz.
Canik Belediyesi de bölgenin bu özelliğini ‘cümle alem duysun’ diye, uluslararası bir festivale hazırlanıyor.
25-29 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek müzik festivaline, birçok ülkeden 20 topluluk ve bazıları bireysel olmak üzere toplam 148 sanatçı katılacak.
‘Atatürk’ün şehri’ olarak bilinen Samsun, Anadolu’da kültür ve sanat faaliyetlerinin yoğun olarak yaşandığı bir şehirdir.
Sanat dünyasına ülke çapında birçok sanatçı, spor ve bilim insanını çıkarmış olan şehrimiz, ülke gündemine bu özellikleriyle değil de, son yıllarda sıkça yaşanan saçmalıklarla gündeme geliyor maalesef.
Kurtuluşumuzun şehri olması nedeniyle de gençlerimize, ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ armağan etmiş bu şehrin futbol takımının, sportif mücadeleyle küme düşmekten kurtulamayacağına inananların, ‘’belki böyle kurtuluruz’’ anlayışıyla sebep oldukları saçmalık nedeniyle, Samsun’u ülke gündeminde gereksiz bir tartışmanın konusu yaptılar.
100 yıl önce bin kişilik tiyatro salonun olduğu Samsun’un, Selanik ve İstanbul’la birlikte, Osmanlı döneminden bu yana kültür ve sanat şehri olduğu bilinir.
Kurtuluş’un şehrinde yaşayanlar olarak, şehrimizin sebep olunan saçmalıklarla değil de, bu özellikleriyle bilinmesini isteriz.
Canik Belediyesi güzel bir işe imza atıyor.
Uluslararası düzeyde evrensel müzik alanında başarılarıyla bilinen 20 topluluk ve birçok sanatçı dört gün boyunca bir dizi konser verecek.
Festival nedeniyle Samsun’a davet edilen 148 sanatçı arasında, Samsun Güzel Sanatlar Lisesi öğrencisiyken dikkatini çektiği Fazıl Say’ın önerisiyle girdiği İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunlarından Gitar Sanatçısı Doç Dr. Hande Cangökçe’nin de olmasını isterdim ama bir dahakine olur İnşallah.
Canik Belediyesi Müziğe de önem veriyor yani.
Üç yıldır ‘’Sahne Senin’’ adıyla ödüllü ses yarışması da düzenliyor.
Salı Günü Canik Kültür Merkezinde yapılan ve 13 yerel sanatçının katıldığı yarışmayı ben de izledim.
Belediye’nin, para ve daha önemlisi çok emek vererek düzenlediği yarışmada iyi seslerden şarkı ve türkü dinlemek, bana da iyi geldi doğrusu.
Prodüksiyonda görevli olanlar, Belediye Başkanı Osman Genç’in kendilerine emanet ettiği görevi mükemmel yaptılar.
Orkestrada muhteşemdi.
Ki; yarışma sonrası orkestranın şef sazcısını ‘’bu gecenin dört yarışmacıyla birlikte tek iyi şeyi sizdiniz’’ diyerek kutladım.
Ama jüri için aynı şeyi söyleyemem.
Dört yarışmacının sesini beğendim.
Salondaki alkış da bunu belli ediyordu ama o dört sesten biri sadece dereceye girince, jüri üyeleri protestoların hedefi oldu.
Hatta bazı jüri üyelerinin bile sonuçtan memnun olmadıkları için olsa gerek, sonrada bazı yarışmacıları arayarak, üzüntülerini dile getirmişler.
Kayırmacılık genlerimize mi işledi ne.
Ödülü bir küçük altın bile olsa amatör ses yarışmasına katılanlar da hak gaspına uğradıkları duygusunu yaşarsa, bu ülkede toplum düzenini sağlamakta zorlanırız.
Kime üzüleyim şimdi.
Aylarca o yarışmaya hazırlanan amatör seslere mi?
Yoksa başta Canik Belediye Başkanı Osman Genç olmak işlerini mükemmele yakın yapma çabasıyla emek veren görevlilere mi?
Sonucundan üç kişiden başka kimsenin memnun olmadığı yarışma için harcanan paradan söz etmiyorum bile.
Yazık…