Büyüyen Türkiye

İstanbul’a karayoluyla gidenler, bu devasa şehrin trafiğinde her gün ve her saat boğuşanlar koskoca bir Osmanlı tarihini, sanatını ve kültürünü yaratanların nasıl da küçültüldüğünün belki farkına bile varamıyorlar.
O keşmekeş trafik içinden çıkabilmek için trafiğe dikkat edenler, birinci ve ikinci köprü ayırımına gelmeden yeni yapılan bir camiyi görüyorlar.
Adı  “Mimar Sinan” olan bu caminin yanından geçerken acaba benim düşündüklerini kaçı daha düşünüyor.
O caminin yanından geçerken bakın aklıma neler geliyor.
İsterseniz bir de benim gözümden bakın o camiye…
Yanında yöresinde o kadar büyük binalar yapmışlar ki!
Koca Sinan’ın adını taşıyan o cani küçücük kalmış orada.
Sinan bu mu?
Elbette değil.
İstanbul ile tanıştığım yıllarda boğazın Anadolu yakasından bakıldığında gördüğüm en heybetli eserdi Süleymaniye Camii.
Yanında yöresinde o muhteşem padişah ve eseri küçültecek hiçbir yapı yoktu o tarihlerde.
Ya şimdi?
Çevresi dolmuş.
Anadolu’dan İstanbul’a bakıldığında siluetinin değiştiğini görmeyen yok.
Bu koca mimarın İstanbul’daki eserleri saymakla bitmez elbet.
Ancak ben adı verilen o caminin etrafındaki koca kulelerle küçültülmesine takıldım.
Neden vermişler o camiye Mimar Sinan adını biliyor musunuz?
Koca İstanbul’da Büyük Ustanın adını taşıyan eser yokmuş da ondan.
Böyle denilerek eski yönetimler küçültülmek mi isteniliyor?
O zaman hata ediliyor.
Mimar Sinan’ın adını taşıyan kocaman bir Üniversite var İstanbul’da.
Tarihçesi mi?
Buyurun…
Hatırlayalım hep birlikte.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi; Sanat Tarihçisi, Arkeolog, Müzeci, Ressam Osman Hamdi Bey tarafından 1882’de Sanayi-i Nefise Mektebi adıyla kuruldu ve 2 Mart 1883’de öğretime başladı. Ülkemizin ilk sanat ve mimarlık yüksek okulu olan Kurum, 1928’de Güzel Sanatlar Akademisi adını aldı ve böylece ülkemizde Akademi ünvanını alan ilk yükseköğretim kurumu oldu. Güzel Sanatlar Akademisi, 1969’da 1172 sayılı Devlet Güzel Sanatlar Akademileri Kanunu’nun kabul edilmesiyle birlikte bilimsel özerkliğe kavuştu. Kurum, 4.11.1981’de kabul edilen 2547 sayılı Kanun ve 20 Temmuz 1982’de çıkarılan 41 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile üniversiteye dönüşerek Mimar Sinan Üniversitesi adını aldı.
Mimar Sinan adına daha ne istiyorsunuz ki.
O camileri yapanlar yetişiyor buradan.
Hani yoktu adına yakışır eser.
Çevresindeki kocaman binalarla küçültülen Mimar Sinan değil aslında.
Kocaman bir Osmanlı küçültülmek isteniliyor bu yolla.
Osmanlı’nın mimariye de değerlere bakış açısı küçültülmek isteniliyor.
Mekke’de Kabe’nin düşürüldüğü durum da ortada işte.
Çevresine kocaman binaları dikmişler İslam Aleminin kutsalına tepeden bakıyorlar, birileri de baktırıyorlar.
Birileri tarihi yaparlar…
Başka birileri de yeni tarihi yapma bir yana yapılanı da koruyamaz ve de okuyamazlar.
Büyüyen Türkiye de tarihi okuyamayanlarla dolu maalesef…

CHP KENDİNİ AŞABİLECEK Mİ?
Seçimler yaklaştı.
Çok yakında sandık başına gidecek seçmenler yeni meclisi oluşturacaklar.
Peki, yeni mecliste CHP’nin Samsun’dan kaç milletvekili olacak?
Mevcut iki korunabilecek ve üçüncü elde edilebilecek mi?
Bunun için çok çalışmak gerekiyor sanırım.
CHP’nin yeterli çalıştığına tanık oluyor musunuz?
Bafra yöresinde Şaban Sevinç çalışıyor, tamam.
Ben Kemal Zeybek ve Hayati Tekin’in kendi bölgeleri dışında çalıştıklarına tanık olmadım.
Haklarını da yemeyeyim belki biz ekip olarak köy kasaba dolaşırken görmemiş olabilirim.
Koca CHP bir SKM açamadı Samsun’da, adaylardan Necile Çokay’ın açtığı SKM’ye sığınmacı oldu.
Kısaca çok çalışan kazanır…

GÜNÜN SÖZÜ
Haksızlıklara başkaldırmayanlar, onlardan gelebilecek her türlü kötülüğe katlanmalıdırlar. Hz. Ali