Adını bile tam olarak bilmediğimden bazen “Büyükşehir” bazen de “Bütünşehir” olarak yazıyorum.
Siz hangisini kullanırsanız kullanın.
Bu kurumla Samsun’un yeni mahalleleri yani eski köyleri tamamen duygusal olarak tanıştı.
Her ne kadar 900 küsur mahalleye Yusuf Ziya Yılmaz gidemediyse de namı gitti.
Vatandaş kendisinden hizmet bekliyor şimdi.
Hani Samsun’u “Uçuran” Yusuf Ziya Yılmaz var ya işte ondan hizmet bekliyor vatandaş.
Hani Başbakan Erdoğan Samsun’a son geldiğinde “Yılmaz Samsun Çok Güzel Olmuş” demiş ya, işte o başkandan hizmet bekliyor.
Vatandaş hizmet bekleyedursun bu kurumla önce “Tamamen duygusal” olarak tanışmış durumda.
Her ne kadar henüz hizmetin (H) si bile yoksa da “duygusallık” diz boyu.
Vatandaş “Hay böyle duygusallığın” diyor demesine de iş işten geçti…
Yani kısacası kayığa binen Üsküdar’a geçti.
Bu “Büyük” kurum hizmet olarak giremediği, sınırları içine aldığı ilçelerden tahsilâtlara başladı bile.
Bırakın Belediyelerin bütçelerinden tırpanlanan “Büyükşehir” paylarını, SASKİ’sini konuşlandırdı oralarda.
Vatandaşa faturaları dayayıverdiler.
Kiminin adı listede bulunmazken kimine on gün arayla faturaları ikişer ikişer gönderdiler…
Yanlışlık varsa düzeltilir elbette.
Ancak vatandaş burnundan solumaya başladı bile…
Böyle başa böyle tarak derler ya..
Devamını söylemeye dilim varmıyor.
Sadece “Büyük ve de duygusal bir tanışma” deyip geçelim bu günlük…
TERME VE İMAR DURUMU
Terme’den hiç de iyi haberler gelmiyor.
Özellikle de Şenol Kul’un Ak Parti’den Terme Belediye Başkanlığı’na gelir gelmez imar konusunda incelemeler başlattığı yolundaki söylentilerden sonra.
Ne söylentisi, iş söylentiyi aşmış birileri gözaltına alınmış ve daha da ileriye gidilmişti.
Şimdi bu imar işi ne durumda?
Merak ettim de…
Neden mi merak ettim anlatayım.
Pis kokular geliyor burnuma.
Rivayetler de dolaşıyormuş termede.
Bazı inşaatlara yeniden izin verilmişmiş.
Sorulan soru ise tabi basit ve herkesin merak ettiği şekilde.
Yani; Neden durduruldu, neden izin verildi.
Madem izin verilecekti neden durduruldu?
İnsanlar bu konuda karalanmış olmadılar mı?
Bu konuda canı yananlar olabilir, maazallah insanın burnuna yumduğu geçiriverirler…
Sonrasında da korkarım bu iş alışkanlık halini alıverir…
Aman ha…
BELEDİYELER VE İFTAR PROGRAMLARI
Sadece Samsun’da değil, tüm Türkiye’de irili ufaklı tüm belediyeler iftar düzenleme konusunda yarışa girmiş durumdalar.
Bu belediyelerden Samsun’da bulunanlar işi mahalle mahalle dolaşmaya kadar getirdiler.
Her ne kadar iftar çadırı düzenlemekten iyiyse de bunu yapmak şart mı?
Bir; bu iftar sırasında gerçek muhtaçların yararlanabildiklerine pek inanasım gelmiyor.
İki; Bu değirmenin suyu nereden geliyor?
Belediyelere özel sektör ve vatandaşlar yardımda bulunuyor olabilir. Maddi ve ayni yardım alıyor olabilirler.
Ancak yapılması gereken bu iftarları zevata vermek değil ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilmek.
Şimdi Ramazan ayı sonunda ortaya çıkıp Samsun’daki belediyeler şu kadar kişiye iftar yemeği verdi diyecekler de ona canım sıkılacak.
Bu kadar iftara muhtaç insanın yaşadığı bir ilde nasıl oluyor da kalkınmadan ve kalkınmışlıktan bahsediliyor bir türlü anlamıyorum…
Siz anlıyor musunuz?
GÜNÜN FIKRASI
Dursun kitapevinden içeri girdi, tezgâhta duran Temel’e sordu:
Sizde “Kadunlara Karşı Zafer Kazanan Erkek” romani var midur?
Temel eliyle az ötesini işaret etti:
Vardur, orada masal kitaplari bölümünde bulabilirsunuz.
GÜNÜN SÖZÜ
Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...
DUVAR YAZISI
Kadını güzel yapan tanrı, sevimli yapansa şeytandır!