Canik’te bir süre önce sel meydana geldi ve can kayıpları yaşandı. Sorumlu olarak Büyükşehir Belediyesi’nin dereleri ıslah etmemesi, gösterildi.
Aradan bunca zaman geçmesine rağmen ıslah edilmedikleri için Canik’i sel su altında bırakan Yılanlıdere ve Mert Irmağı’nda henüz ıslah çalışmalarına başlanmadığı, ancak Atakum’da bu çalışmalara hemen başlandığı belirtiliyor.
Bu nedenle de Büyükşehir Belediyesi’ne Canik Belediyesi’nden suçlama geliyor.
Belediye Başkanı Sayın Osman Genç “Görevini yapmayan ve suçu başkasına atan Büyükşehir Belediyesi, görevini Canik'te yapmamayı hala sürdürmektedir.” Diyor.
Sayın Genç bu konuda bir hayli dertli.
Sel öncesini ve sonrasını özetlerken bakın neler diyor:
“-5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası'nın 7. maddesine göre dere ıslahı 2004 yılından itibaren Büyükşehir Belediyesi'nin yetkisindedir.
-Canik'te meydana gelen selin ardından Büyükşehir Belediyesi hiç bir çalışma yapmamıştır. Islahları yapılmadığı için selin yaşanmasına neden olan Yılanlıdere ve Mert Irmağı hala ıslah edilmeyi bekliyor.
-Büyükşehir Belediyesi tarafından Mezbaha bölgesinde Yılanlıdere üzerinde yapılan 130 metrelik tünel, yıkılması gerektiği belirtilmesine rağmen aynı şekilde duruyor.
-Lovelet'in bulunduğu İncirli Deresi'nde yaşanan sele neden olan ana içme suyu hattı hala tabana indirilmedi ve olası bir sel felaketine davetiye çıkarmaktadır. Ana içme suyu hattı dereden gelen suyun denizle bağlantısını kestiği için söz konusu bölgede sel yaşanmıştı.
-Vali Hüseyin Aksoy da Büyükşehir Belediyesi'nin yetkisinde olan dere ıslahı işini yatırımcı firmaya yüklemişti. Oysa 60 milyon Avro'luk yatırımla bin 200 kişiye ekmek veren yatırımcının değil, Büyükşehir Belediyesi'nin yapması gerekiyor. Sorumluluktan kaçmak için yatırımcıyı kaçırmak pahasına "neden yatırım yaptın" diye firma suçlandı. Oysa yatırımcı yatırımını yaparken, yasalarda yetkisi belirtilen kurumlar da alt yapısını yapmakla mükellef.
-İncirli Deresi'ne su bendi yapılması gerekiyor. Yine Yılanlıdere ve Mert Irmağı'nın ıslahlarının biran önce bitirilmesi şart. Mezbaha bölgesindeki 130 metrelik tünelin ise yıkılması gerekiyor.
-Canik Belediyesi'nin dere ıslahlarıyla ilgili en ufak bir yetkisi bulunmamaktadır. Üstelik yetkisi olmadığı için derelerin iyileştirilmesi için yapacağı herhangi bir çalışma nedeniyle belediyeye zimmet çıkarılıyor.
-Oysa Büyükşehir Belediyesi televizyon ve gazetelerde kendi yetkisinde olmasına rağmen Canik Belediyesi'ni suçlamıştı.
-Ancak Büyükşehir Belediyesi selin en çok etkilediği Canik'te tek bir çivi bile çakmazken, Atakum'daki dereleri ıslah etme çalışmasına hemen başlaması garip.
-Ayrıca TOKİ'nin bulunduğu alan 1987 yılında rahmetli Muzaffer Önder zamanında imara açılmıştır. Yine Lovelet'in bulunduğu alan da rahmetli Muzaffer Önder zamanında 1990'lı yıllarda ticari alan olarak ilk imara açılmış, 2000 ve 2002 yıllarında yılında Şefik Yazgı ve Yusuf Ziya Yılmaz'ın onayı ile revizyon imar planları yürürlüğe girmiştir.
-"Dere yatağı imara açıldı, buraya yatırımcı çağrıldı" suçlamalarının kaynağı olan Büyükşehir Belediyesi, imara açtığı yerde gerekli dere ıslahını yapmamış, aksine denize kadar olan ıslahı yatırımcı firmaya yaptırmıştır.
-Görevini yapmayan ve suçu başkasına atan Büyükşehir Belediyesi, görevini Canik'te yapmamayı hala sürdürmektedir.”
BAŞKAN GENÇ’İN YÜZÜNDE MORLUK YOK…
Hafta sonundan önce bir haber yayılmıştı:
“Canik Belediye Başkanı Osman Genç’e fiili saldırıda bulunuldu. Güzü morardı. Hatta bu nedenle de izine ayrıldı.”
Dün için göreve başlayacağını öğrenince soluğu yanında aldım.
Basın Danışmanı Sayın Musa Öztürk Başkan Genç’e beni göstererek “yüzünüze bakmaya gelmiş” deyince Başkan Genç yanıma geldi.
Önce gözlerimle aradım taradım yüzünü, sonra elimle de dokundum “ay, of” der mi diye.
Öyle sesler de çıkarmadı, gözlerinde, gözlerinin altında yüzünün herhangi bir yerinde de morluk ve eziklik görmedim.
Sahi bu söylentileri kim çıkarıyor?
Ve acaba neyi amaçlıyor?
GAZİ CADDESİ SATILDI MI?
Eski eser olan tarihi sigara fabrikasının alışveriş merkezi durumuna gelmesi o bölgeye bir canlılık yaşatıyor.
Yapanlar memnun mudur, yatırdıklarının karşılığını alabiliyorlar mı bilemem ancak Samsunlular için yeni bir cazibe merkezi yaratıldığı aşikâr.
Yalnız bir sorun var galiba.
Mimar dostum Enbiya Sancak geçenlerde elektronik posta gönderdi ve bir tanıdığının başına geleni paylaştı.
Sayın Sancak “Bir arkadaşının adı geçen alışveriş merkezinin ortasından geçen Gazi caddesinde fotoğraf çekmek istediğini ancak buna görevlilerin ‘Burası yasak’ diyerek izin vermediğini dile getirdiğini anlattı.
Bu nasıl bir iştir?
Cadde kamu malıdır ve orada isteyen istediği fotoğrafı çekebilir.
Alışveriş Merkezinin görevlileri böyle bir eylemde asla bulunamazlar.
Cadde alışveriş merkezi sahiplerine satılmış veya kiralanmış olabilir mi?
Böyle bir olay gerçekleşmişse suç işlenmiştir.
Hem de büyük suç.
O görevli durumdan vazife çıkarmış da olabilir…
Büyükşehir Belediyesi’nin ilgilileri bu konuda acilen bir açıklama yapmak zorundadır.
Samsunluların gerçeği öğrenmeleri için tabi…
GÜNÜN FIKRASI
Temel, sahilde iki saat boyunca durmadan aynı noktaya bakıyormuş...
Bunu gören plaj görevlisi yaklaşarak ne olduğunu sormuş...
“Mükemmel” diye söylenmiş Temel gözlerini ayırmadan;
“-Arkadaşım Dursun ilk defa dün yüzme öğrenmeye başladı... Maşallah bugün iki saat dalabiliyor…”
GÜNÜN SÖZÜ
Dalından şüphe ettiğin ağacın gölgesinde serinlenmeyeceksin
DUVAR YAZISI
Kendilerini bir b.k sananlar, inanın sandığınız gibisiniz…