Bu başlığa bakıp da “Ne olmuş köylüye, hiçbir sıkıntıları yok. Zaten ortada köylü de kalmadı” diyenleriniz olabilir.
Doğrudur, ortada köylü kalmamış olabilir, Büyükşehirlerde bu gidişle malları mülkleri de kalmamış olabilecek.
Bu nedenle bugün bu yazının başlığını yadırgayanlar beş yıl sonra hatırlarlarsa eğer “Adam haklıymış da biz fark etmemişiz” deyiverecekler.
Ancak iş işten çoktan geçmiş olacak…
Türkiye’deki Büyükşehirlerin sınırları içindeki 16 bin dolayındaki köyün bir kalemde tüzel kişiliği ortadan kaldırıldı.
Haliyle bu köylerdeki köylüler de yasa gereği kentli yapılıverdi birdenbire.
2012’de halkın yüzde 77.3’ü il ve ilçe merkezlerinde oturuyordu. Ancak yasayla 14 ilin de büyükşehir belediyesi statüsüne geçmesi ile toplam 30 ilde, belde ve köylerin ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmasıyla kentli oranı yüzde 91.3’e yükseliverdi.
Türkiye’de böylece köylü yok denecek kadar azalınca, Büyük Kurtarıcı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü Milletin Efendisidir” cümlesi de rafa kalkmış duruma geldi.
Çünkü ortada köylü kalmadı.
Köylünün ortadan kaldırılmasının asıl amacı bize göre sürdürülmekte olan politikaların devam edebilmesidir.
Çünkü ailelerin köylerde yaptıkları tarım işletmeleri, bu işin sanayisi karşısında ezilecek yok olacak. Böylece köylü fakirleşecek yani efendi olmaktan çıkacak, aş ve iş bulamayınca da yardımlarla geçinir duruma gelecek.
Sonrasında da kim kendisine yardımı veriyorsa oyunu elinden alacak.
Bu olmaya başladı mı Türkiye’de?
Yaşadığımız Büyükşehir Samsun’a baktığımızda kırsalda kullanılan oyların neredeyse tamamı AK Parti’ye çıkmadı mı?
Neden????
XXX
Bu daha kazığın ucu, yani bizler ve de kırsalda yaşayanlar mahalle olan köylerdeki yurttaşlarımız kazığın daha ucunu gördüler.
Hele bir tamamını görsünler bakalım “Yandım Allah” diye bağıranların sayıları nice olacak…
Mahalle olan köyleri neler bekliyor?
Yeni yasayla artık Samsun Büyükşehir sınırları içine giren köylerde yani yeni mahallelerin her yerinde, meralarda, sulak alanlarda ve tarlalarda her noktanın iskâna açılması mümkün hale geldi.
Orman köyleri yine aynı yasayla kentsel ranta açıldı.
Ayrıca buralarda da yabancılara toprak satışının önünde engel kalmadı.
XXX
Artık büyükşehir olyan köyler personelini, taşınır ve taşınmazlarını ilçe belediyesine 1 ay içinde bildirecek.
Köylerde, köylü işletmeleri dahil her türlü esnaf işletmeleri bundan böyle ruhsat alacaklar.
Köylerde emlak vergisi, Belediye vergileri, harç ve katılım payları ise 5 yıl sonra alınmaya başlanacak.
Böylece belediye hizmetlerine ulaşmak yeni kentliler için daha da zorlaşacak ve hizmetler pahalılaşacak.
Sadece bu kadar mı?
Elbette değil, köylüler yasa ile köylü kendi yaşam alanları üzerindeki tüm yönetim haklarını da kaybetmiş oldular, kendileri için kararları artık Büyükşehir Belediyeleri verecek.
Yani artık köylerdeki tüm rant belediyelere aktarılmış durumda.
Bu güne kadar köylülerin bedelsiz olarak ulaştıkları altyapı hizmetlerine de bedel ödeyecekler. Böylece de köylü yurttaşlarımız, yani yeni kentlilerimiz bu yasa ile daha da fakirleşecek.
XXX
Köylerde daha şimdiden kıyamet kopacak gibi görünüyor.
Büyükşehir sınırları içinde kalan bu yeni mahallelerde hayvancılık yapılmasına da “umumi hıfzıssıhha kararı” gereğince yasak geliyor.
Buna göre ilçe merkezi, belde ve köylerdeki ahır, ağıl ve kümesler acele olarak kaldırılacak ve kıyamet kopacak.
Sahi az sayıda ineği, keçisi tavuğu olanlar o zaman ne yapacak?
Bu sorunun cevabını kim verebilecek?
Aslına bakarsanız cevabı var bu sorunun.
Bu ürünlere artık köylüden değil, büyük marketlerden ulaşılacak…
GÜNÜN FIKRASI
Bizim Temel karakolda baş komiserdir. Bir gün bir kadın gelir:
- Komiser bey komiser bey! Kocama tavuklu bezelye yapacaktım... Ben onu haşlayana kadar kocamı markete bezelye almaya gönderdim. Gidiş o gidiş gelmedi... Ben ne yapacağım?
Komiser Temel kadına hiç bakmadan:
- En eyisi siz o tavuğu kizartma yapun.
GÜNÜN SÖZÜ
"Yanlış yapmayan insan yoktur. İnsanlık yanlışını kabul ve düzeltmekle olur." Einstein
DUVAR YAZISI
Ben yaşadıkça sen çıldıracaksın…