Büyüklü köyünü gördünüz mü bilmem.
Tekkeköy’ün 10 km. kadar uzağındadır.
Doğup büyüdüğüm Aşağıçinik köyüne de çok yakın bir yerdedir Büyüklü.
Çok sayıda dostumun olduğu Büyüklü’nün bende özel bir yeri vardır.
Ve fakat.
Büyüklüye olan ilgim sadece oralı dostlarım nedeniyle değildir.
Cennet bahçesi güzelliğindedir Büyüklü.
Bu cennet bahçesini cehenneme çevirecek bir girişimde bulunmuştu birileri.
Taş ocağı gibi bir işletmenin kurulacağı belki en son yer olan Büyüklüye kimin aklına gelmişse taş ocağı kurulmak istenmiş.
İlgili daire de ÇED raporu vermiş.
25 yıl süreyle taş ocağı işletmesine onay verecek ilk adım atılmıştı.
‘’Bu cennet köşeyi, cehenneme çevirebilirsin’’ denmiş yani.
Bu büyük haksızlığa direndi Büyüklü halkı.
‘’Köyümüzde taş ocağı istemeyiz’’ dediler.
Köy halkı ‘’Yaptırmayız’’ diye direnirken, birileri de ‘’Yaparız’' diye direniyorlardı.
Karşılıklı inatlaşmanın sonucunda iş mahkeme kararına bırakılınca, süreç Danıştay’a kadar uzanmıştı.
Bilindiği gibi, içinden üç dere geçen ve bir de el değmemiş doğa harikası şelale olan yaklaşık 151 dönüm ormanlık alanda taşocağı için ruhsat verilmiş bunun üzerine Büyüklü halkı büyük bir direnişle hukuk mücadelesi başlatmıştı.
25 yıllığına ruhsat verilen taşocağı yapılacak ormanlık alanın içinde 3 su kaynağı, bir şelale ve mera bulunuyordu.
Köylüler tarafından, ormanın, doğanın, doğal çevre ve su kaynaklarının, yaşam alanlarının yok olacağı gerekçesi ile ÇED raporunun iptali istenmişti.
Büyüklü'nün iki mahallesinin sınırında ve evlerin çok yakınında olan, Papazın Deresi ve Şelalesi, Damındüzü Deresi'nin de içinde bulunduğu Uçurumbaşı Ormanında faaliyet gösterecek olan taşocağının ÇED Raporu da Samsun 1. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti
Ancak davalı taraf kararı Danıştay'da temyiz etmişti.
Dosyayı inceleyen Danıştay 14. Dairesi Samsun 1. İdare Mahkemesi'nin iptal kararını onaylayınca Büyüklü’nün ormanları ve şelaleleri kurtulmuş oldu.
Bir işe başlarken aklı kullanmak gerekir.
Yatırımın gerçekleşmesi durumunda bunun çevreye etkileri de önceden hesaplanmalı.