limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Büyük Otel ve Samsunspor
Yazarlar // 29 Eylül 2012 Cumartesi 07:32

İsmail BAŞARAN

Her ağızdan bir ses çıkıyor, bilen de konuşuyor bilmeyen de.

Sonrasında biz kızınca da kızdı diyorlar.

Gel de kızma şimdi.

Büyük Samsun Oteli konusu kenarından köşesinden yine ortaya atıldı.

Bu kez hem de kimsenin karşı gelemeyeceği bir şekilde konuldu tezgaha…

Samsun İl Özel İradesi’nin malı olan Büyük Samsun Oteli’nin Samsunspor’a verilmesi konusu atıldı ortaya.

Samsunspor Başkanı Emin Kar da bu öneriye balıklama daldı.

Bu konu çok hassastır.

Konuyla ilgili görülen dava vardır.

Dava sonuçlanmadan bir ara otel talan edilmiş sonrasında ise yargı tarafından işletmecisine verilmişti, bunu unutmamak gerekir.

Ben burada işin hukuki boyutunu tartışacak değilim.

Otelin Samsunspor’a verilmek istenmesini irdeleyeceğim.

Otel Samsunspor’a mı verilmek isteniyor yoksa Samsunspor adına bir şahsa mı?

Şahsa verilmek isteniyorsa sorarlar “Kimin malını kime veriyorsunuz” diye.

Samsunspor’a verilmek isteniyorsa bu çok daha tehlikelidir.

Çünkü Samsunspor’un hesaplarında haciz vardır.

Samsunspor’un taşınmazlarında haciz vardır.

Otel’in Samsunspor’a verildiğini farz edelim.

Alacağı iddiasıyla temlik koyanlar ve de ilk sırada olanlar otelin satışını isteyebilecek mi?

Evet.

Öyle olunca da Büyük Samsun Oteli dolaylı olarak el değiştirmeyecek mi?

Bu nedenle Emin Kar’a “aman dikkat” diyor ve bir öneride bulunuyorum:

Önce Samsunspor’un içinde oturduğu tesisin sözleşmesinin ne olduğunu, Büyükşehir Belediyesi ile bu konuda bir sözleşme olup olmadığını, Büyükşehir Belediyesi’nin Samsunspor’u istediği anda kapı önüne koyup koyamayacağını Samsun halkına bir anlatıverir misin???

 

DERELERİN İSLAHI

Bakıyorum da Samsun Büyükşehir Belediyesi derelerin ıslahı işine Atakum’dan başlamış.

Can kayıplarının yaşandığı Canik ise sonraya bırakılmış.

Oysa Büyükşehir Belediyesi’nin aymazlığı nedeniyle derenin üzerine yapılan kanal nedeniyle taşkın olduğu ve insanların can verdiği iddiaları var.

Her ne kadar Savcılık bu konudaki incelemesini henüz tamamlayamamışsa da durum bu…

Neden Canik’ten başlanması ıslahlar?

Islahlar Canik’ten başlasa Büyükşehir suçlamaları kabul etmiş mi olacak?

 

GELİBOLU’YU VERDİK Mİ VERECEK MİYİZ?

Türkiye’de bir süre  “Gelibolu’da neler oluyor” tartışılmış ve sonrasında da üzerine kül serpilmişti.

Hatırlarsınız tartışma yaklaşık altı yıl önce Dış İşleri’nin bir genelgesi ile başladı. Bu genelge, tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki tüm projelerin durdurulmasını istiyordu. Gerekçesi daha ilginçti; Çünkü Avustralya, İngiltere, Yeni Zelanda gibi ülkeler rahatsız oluyordu.

Yani Çanakkale’deki Yedi Düvel’den üçü!.

Tartışma büyüdü. Deştikçe altından çapanoğlu çıktı.

Avustralyalılar Gelibolu Yarımadası’nın Avustralya’nın Kültür Mirası yapılmasını istiyordu!

İngiltere Lozan Anlaşmasına göre Yarımada’nın bir bölümünün zaten kendilerine ait olduğunu söylüyordu!

Yeni Zelandalılar ise Gelibolu yarımadasının ilgili ülkelerle dönüşümlü yönetilmesini teklif ediyordu! (İlgili ülkeler Çanakkale Savaşındakiler yani; İngiltere, Fransa, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ile Türkiye oluyor...)

Bu tartışmalar yapıldı ve sonra da duruldu.

Dedik ya üzerine kül mü serpildi acaba?

Bu külün altında halen ateş var mı?

Soruyu şöyle de sormak mümkün elbet:

Aslında soruyu biraz daha açık sormak gerekiyor galiba:

Gelibolu’yu verdik de tartışma o nedenle mi durdu?

Yedi düvel Çanakkale’yi geçti de biz mi “Çanakkale geçilmez” deyip kendi kendimizi kandırıyoruz?

Bugün Türkiye’de başkanlık sistemi tartışılıyor, Türkiye’nin eyaletlere bölünmesi konusu pişiriliyor.

Ya Çanakkale?

Eğer tartışılmıyorsa, ben gerçekten şüpheleniyorum; Verildi mi acaba?

 

GÜNÜN FIKRASI

Bir karı koca çok kötü bir kaza geçirirler. Kadının yüzü tamamen yanar. Plastik cerrahlar kadının yüzünü eski haline getirebilmek için deriye gerek olduğunu ama kadından deri alamayacaklarını söyleyince kocası deri vermeye gönüllü olur.

Fakat kocasından alınacak deri popo bölgesinden alınacaktır..

Adam bu bilginin karısına söylenmemesini ister çünkü moralinin bozulacağından çekinmektedir.

Ameliyat tamamlandıktan sonra kadın eskisinden de güzel görünür.

Her gören bu muhteşem güzellik karşısında hayrete düşmektedir.

Bir gün kadın kocası ile baş başa kaldığında;

"Hayatım çok teşekkür ederim. Benim bu halim senin sayende. Sana nasıl teşekkür etsem?" deyince kocası cevap verir:

"Teşekküre gerek yok hayatim. Annen seni her öptüğünde ben gerekli mutluluğu duymaktayım zaten"...

 

GÜNÜN SÖZÜ

Bozulan dostluktan sonraki nefret, meyvelerin en öldürücüsüdür. G.E.Lessing

 

DUVAR YAZISI

Tembeli idam etmişler sallana sallana gitmiş.