“Türk Genci devrimlerin ve Cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten fazla inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ve en büyük kıpırtı ve bir davranış duydu mu “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz cumhuriyetin ve devrimin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiçbir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” diyecektir.
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “İnanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan nedenleri ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.” “İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”
Mustafa Kemal Atatürk bunları 5 Şubat 1933’te Bursa’da söylemiş.
23 Nisan senin bayramındın çocuk. Sana bu Bayramı Mustafa Kemal Atatürk bırakmıştır. Yukarıdaki sözleri Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Bugünü yıllar önce görüp söylemiştir. Yıllar öncesinden bugünleri görebilmek Dünya Lideri olmanın bir sonucudur.
Bugün 23 Nisan, senin bayramın çocuk. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün sizlere armağan ettiği bayram. Dünyadaki tek çocuk bayramı senin bayramın yavrum…
Bir zamanlar senin gibi çocuk olan ve bu bayramı coşku içinde kutlayan baban biraz üzüntülü çünkü sana ekmek getiremiyor. Neden mi?
Babanın çalışabileceği ve sana ekmek götürebileceği iş yok, varsa bile alacağı ücret yetersiz. Sen bunları anlamıyorsun. Senin bilebildiğin tek şey, babanın eve ekmek getiremediğidir. Sen bunu anlamayınca da açlıktan karnın ağrıyor değil mi yavrum?
Yani senin anlayacağın yavrum, baban işe gitmiyor, bu nedenle senin karnın aç yavrum. Bu mutlu gününde senin bayramın olan bu günde sen yatağa aç gireceksin. Sen yine de üzülme yavrum, keser döner sap döner, gün gelir hesap döner yavrum.
Sendika payı adı altında babanın ücretinden her ay kesilen parayı da dert etme sen çocuk. O paraları alanlar, sendikalar baban ücretini almadığı zaman neredeler diye sormaya hakkın yok, bunu biliyorsun değil mi? Bunları düşünme, sen eğlenmene bak, çünkü bugün senin bayramın. Sen sadece bu günleri unutma yavrum. Babanın bu gün yaşadıklarını yarın yaşamamak için.
GÜNÜN SÖZÜ
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
(M. Kemal ATATÜRK)