Samsun’da bir caddenin belirli bir bölümü yeniden düzenleniyor.
Tam da Şehir Kulübünün yanı.
Yani hem yaya hem de araç trafiğinin yoğun olduğu bölge.
Malumunuz İstiklal Caddesi’nin bir bölümü Komünist Rusya’da olduğu gibi tek tip mantolama ile birbirine benzetildi ve araç trafiğine kapatıldı.
O nedenle Şehir Kulübü bölgesi araç trafiği açısından zaten karışık ve sıkışıktı.
Orada nedendir bilinmez yolun üst yapısı yeniden düzenleniyor.
Oysa Büyükşehir Belediyesi o bölgedeki yol çalışmalarını yapalı henüz üç yıl ya oldu ya olmadı.
Yeniden yapımı için çalışmalar sürdürülüyorsa üç yıl önce yapılan çalışma boşunaymış meğer.
Samsun halkının parası orada boşuna harcanmış.
Şehrin mobilyalarında reklamlarını yapanlar kendilerini Büyük İşler yapanlar sınıfına sokup duruyorlar.
Oysa büyük işler değil küçük işler yapıyorlarmış.
Trafiği de keşmekeş duruma getiriyorlarmış.
İşte fotoğrafı.
Aracınızla gelseniz bu tabelaya bakıp hangi yöne gedeceğinize karar vermek için yazı tura mı atacaksınız yoksa iki araç arka arkaya durup beşer penaltı mı kullanacaksınız.
Hadi oraya bir kale yaptınız, topu nereden bulacaksınız???
HÜKÜMET AÇIKLAMA GETİRMELİ
Türk Siyasetine bazı Bakanlara rüşvet verdiği iddiasıyla bomba gibi düşen Reza Zarrab’ın iş ortağı olarak bilinen Zeccani yargılandı ve idama mahkum oldu.
Yargılanma sırasında öyle iddialarda bulundu ki sormayın gitsin.
Zerrab’ın Miami’de tutuklanmasının Zeccani dosyasında yer alan “Türkiye’de 8,5 milyar dolar rüşvet dağıttığı iddialarıyla ilgili olduğu öne sürüldü.
Zencani, kendisine ait havayolu şirketleriyle Türkiye’ye soktuğu altın/paranın çıkarılması sırasında Türkiye’deki ortağı aracılığıyla Türk yetkililere yüksek miktarda rüşvet verildiğini itiraf etmiş.
Zencani üç Türk bakana bizzat ne kadar para verdiğini isimlerini vererek anlatmış. Zencani, Türkiye'de dağıtılan rüşvetin toplam rakamını da vermiş: 8.5 milyar dolar!
İddia ettiği 8.5 milyar dolar ‘komisyon’un asıl büyük kısmının dağıtımını ise “Türkiye’deki kolunun” bildiğini söylemiş.
Bunlar nasıl iddialardır.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti bu iddiaları hemen araştırmalı ve Türk Kamuoyuna da sonucu açıklamalıdır.
Ucu nereye kadar dokunursa dokunsun.
Çünkü sanıyorum Amerika’daki Savcılar bu işin sonuna kadar gidecekler ve Zerrab’ı sonuna kadar konuşturacaklar posasını çıkaracaklardır.
O zaman ne olacak?
ABD Türkiye’yi karalıyor denilecek mutlaka.
Denilecek de buna kim inanacak?
GÜNÜN SÖZÜ
“Mey biter saki kalır, her renk solar haki kalır, diploma insanın cehlini alsa da; Hamurunda varsa eşeklik, baki kalır…” Fuzuli..