Yazarlar // 4 Haziran 2016 Cumartesi 00:00
Ragıp GÖKER
Dün, Canik Belediye Başkanı Osman Genç’in basın toplantısındaydık.
Öncelikle şunu belirtmek isterim.
Osman Genç bir ilçe belediye başkanından beklemediğimiz şeyleri söylüyor.
Çünkü biz, bir ilçe belediye başkanının, bir yıllık çalışma dönemini anlatırken ‘’Şu kadar yol, bu kadar kaldırım yaptım, bir yıl içinde şu kadar çöp aldım’’ diye konuşmasına alışmışız.
Ama çok daha farklı şeyler söylüyor.
‘’Hayal kurun’’ diyor mesela.
Ve ’’Gelin bize hayalinizi anlatın’’ diye de ekliyor.
Bilgiye ve sonuca gitmenin yegane yolunun hayal etmekten geçtiğini söyleyerek, dünyadaki en büyük varlığın hayal etmek olduğunu ifade ediyor.
Bir belediye başkanı olarak Osman Genç’in eleştirilecek çok yanını bulabilirsiniz ama bir ilçe belediye başkanının ülkemizin dördüncü sanayi devrimini ıskalamaması gerektiğini söylerse bunu da takdir etmelisiniz.
Biz burada ufak işlerle uğraşırken Almanya’nın başını çektiği dünyadaki bazı batılı ülkeler dördüncü sanayi devrimini başlattığını fark edemiyoruz.
Osman Genç de bu tehlikeye dikkati çekmek istiyor ve üçüncü bin yılın eşiğinde öncekileri ıskaladığımız gibi dördüncü sanayi devrimini de ıskalarsak, kural koyan değil, kurallara uyan ülke olma durumuyla karşı karşıya kalacağımıza dikkati çekiyor.
Osman Genç’inde işaret ettiği gibi, dördüncü sanayi devrimiyle birlikte bilgi iktidar olacak.
Genç, Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemiyle ilgili çalışmaları nedeniyle gelecek olası eleştirileri de, Dünya’da ve Türkiye’de yaşanan her şeyin kendilerini ilgilendirdiğini belirterek ’’İnsan ve mekan ilişkisi kuramayan belediyelerin geleceği olmaz’’ diyerek cevaplıyor.
Canik’teki kentsel dönüşümü de anlatan Osman Genç, şehirle ilgili düşüncelerini Canik’le de sınırlı tutmuyor.
‘’Şehirlerin hafızası olmalı’’ derken, Saathane’de Medine’nin izlerine rastlamanın mümkün olacağını, çünkü peygamberin Medine’yi inşa ederken öyle düşündüğünü ileri sürüyor.
Şehirlerin bir merkezi olması gerektiğini de belirten Osman Genç kendisinin geliştirdiği bir projeye atıfta bulunarak, ‘’Samsun’un kent merkezi eninde sonunda gülsan ve eski sanayinin olduğu bölge olacak’’ diyor.
Samsun’un plansız bir şehir olduğu iddiasını vurgularken, şehri yönetenlerin Samsun’u güven duyulan bir şehir yapamadıkları iddiasını da yineleyen Osman Genç’in basın toplantısında söylediklerinden, Samsun için halen büyük düşünmekte olduğunu anlamak mümkün.
Samsun geçmişteki şaşalı günlerini arıyor.
Bir zamanlar olduğu gibi yeniden bu ülkenin büyük şehirlerinden biri olabilir miyiz bilmiyorum.
Çünkü biz "Büyük kafalar fikirleri, orta kafalar olayları, küçük kafalar kişileri tartışır" denilen o Çin atasözünde olduğu gibi fikirleri tartışmaktan çok, olayları ve kişileri tartışıyoruz hala.