BUGÜN 10 ARALIK

TRT tarafından altı bölümlük dizi olarak çekilen Turgut Özakman’ın Kurtuluş adlı eserinin birinci bölümünde yıllar önce tanışmıştım “Kurtuluş Yolu” ile. Kadını, çocuğu, yaşlısı sırtlarında savaş malzemeleri, ellerinde kağnı arabalarını çeken öküzlerin yularları karınca sürüsü gibiydiler İnebolu – Ankara arasındaki yolda.

Ya erkekler neredeydi? Eli silah tutanlar cephedeydiler yurdu işgal eden düşmanı, bu kutsal topraklardan def etmek için. Kastamonulu kadınlar baş koymuşlar bu yola. Yurdun diğer bölgelerindeki kadınlar gibi…

Kastamonulu hanımlar, vahşetleri protesto etmek üzere miting yapmaya karar vermişler ve öncelikle, Zekiye Hanım, Kâmuran Hanım, Saime Hanım, Bedriye Hanım, Münire Hanım, Refika Hanım, Neyyire Hanım’ın yer aldığı bir tertip komitesi kurmuşlar.

Ve yakın tarihimizde kadınların gerçekleştirdikleri en güzel hareketlerden birisi çıkmış ortaya. 10 Aralık 1919 günü “İlk Türk Kadın Mitingi’ni” düzenlemişler. Bu mitingde üç bin kadar hanım vahşetleri protesto etmişler. Bugün 10 Aralık 2021.

Yıllar önce Kastamonu’da bu mitingin yıldönümündeki etkinlikler katılmış ve o coşkuyu yaşamış birisi olarak soruyorum:

Kurtarılan vatan sadece Kastamonulu hanımların mı? İlk Türk Kadın Mitinginin yıldönümü bu ülkede neden hak ettiği değerde kutlanmaz? Samsun’un kadınları az mı uğraş verdiler Kurtuluş harbi yıllarında? Neden vahşetin protesto edildiği ilk kadın mitingini bugün de gerektiği gibi yaşatmazlar?

NUR İÇİNDE YAT

“Arkamdan yazarken dikkat et” deyip dururdun da rahatsız olduğun anlamını çıkaramazdım bundan.

“Olmaz yazamam” deyip geçiştirirdim hep.

Ne bilirdim rahatsız olduğunu… Nereden bilirdim baba, anne, bir iki ağabey… Üst üste gelen bu acıların kalbini yakıp yıktığını nereden bilirdim ne usta…

Bu yazıyı okusan “Böyle mi yazı yazılırdı Koca Nazif Demirel’in ardından” diye vallahide billahi de fırçalardın beni be usta. Aradan yıllar geçti, ancak Samsun basınında seni unutmayanlar var işte.

Farkına varıyormusun bilmiyorum, arada bir mezarlığa gidince mezarına da uğruyor ve seninle dertleşiyorum. Kurucularının arasında olduğun Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti’ne gittiğimde de aramızdan ayrılanların tablosundaki resimlerin arasında seni görünce gülüşün geliyor aklıma. Allah rahmet eylesin, mekânın cennet olsun.

YIKIMLAR SÜRECEK Mİ?

Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkılacağı söylenen bazı yerlerin yıkımından vazgeçildiği söylentileri dolaşıyor. Adı geçen yerlerin yıkımından vazgeçilecek olması seçimler öncesinde halkın tepkisini çekmemek için mi acaba?

Öyle ya önümüzde seçimler var, Samsunluların yıkımlara karşı olmasına rağmen Mustafa Demir’in ısrar ederek yıkmak istemesi sandığa yansır mı yansımaz mı düşüncesine itmiştir AK Parti yöneticilerini.  O nedenle yıkımlardan vazgeçilmiş olabilir. Hatta söylenmeye başlanan bir başka konu da Mustafa Demir’in görevden alınıp Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanacağı şeklinde.

İşte buna inanmam, muhalifler suyu bulandırmak isteyebilir diye düşüyorum.

GÜNÜN SÖZÜ

Bozulan dostluktan sonraki nefret, meyvelerin en öldürücüsüdür. (G. E. Lessing )