Onur Anıtı’nın yanındaki direklerde 10 Kasım günü yarıya indirilen bayraklar, öylece bırakılmış.
Fotoğraflarla belgelenen bu durum, H.HALK’ın dünkü sayısında manşete taşınmıştı.
Haber gazetede yayınlanınca bayraklar, Büyükşehir Belediyesi görevlileri tarafından, dün sabah alelacele yeniden göndere çekilmiş.
Olması gerektiği gibi.
Ki;
Bayraklar, çekildikleri gönderden sadece yas günlerinde yarıya indirilir.
O günlerden biri de 10 Kasım’dır.
Yas günlerimizin dışında bayrağımız her daim gönderde olacaktır.
Mehmet Akif’in İstiklal Marşımızda, ‘’Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!’’ dediği gibi ‘ezan susmasın, bayrak inmesin’ diye verdik biz o efsanevi kurtuluş savaşını.
Rengini şehit kanından alıyor şanlı bayrağımız.
Bayrak inmesin diye toprağa düştü yüz binler.
Hala düşmeye devam ediyorlar.
Şehit haberleri geliyor hala ve her haberde yüreğimiz bir kere daha dağlanıyor.
Niye çekiyoruz bu acıları.
Ezan dinmesin, barak inmesin diye.
Bayrak için yani, ödenen bunca bedel.
10 Kasım’da törene geç kalmışlardı biliyorsunuz.
Henüz bir açıklama ve özür gelmediği için planlı mıdır, değimlidir bilemem ama o yanlışın telaşı içinde olmalılar hala.
Zihinlerinde hala o gün yaşananlar olmalı.
Bayrakların yeniden göndere çekilmesi talimatı bile verilmemiş.
Bayrakların göndere çekilmesi, haber gazetede manşet olunca anca hatırlanmış.
Nereden baksan rezalet.
Bu durum, unutkanlıkla izah edilecektir belki.
Yapılacak böyle bir açıklamaya inanmak isterim ki, bu durumu izaha yetecek bir açıklama yapılır mı onu da bilemiyorum.
Ve fakat.
Bu rezalet unutkanlıkla pek izah edilecek bir durum gibi de görünmüyor.
Vurdumduymazlıkla açıklanır ancak.
Önemsememek biraz da.
10 Kasım töreninde yaşanan durum gibi yani.