AK Parti Samsun İl Başkanlığı için 20 Aday ortaya çıkmıştı.
Bu adayların 12’si Ankara’ya çağırıldı.
Şimdi bunların arasında da Başbakan’a Beş isim önerilecekmiş.
Başbakan kimi işaret ederse ‘Aday’ o olacak.
Böyle olunca da AK Parti İl Başkanını seçmiş olacak öyle mi?.
‘Yeni Türkiye’ye, Yeni Demokrasi’
Böyle demokrasiyi sevsinler.
Şimdi böyle yazıyorum diye kimse beni AK Parti düşmanlığı ile de suçlamasın.
Bu sütunlarda daha bir kaç gün önce CHP İl Başkanlığı için yapılan atamayı eleştirdim.
Benim için “CHP düşmanı “ dedi birileri, MHP’yi eleştirdiğimde “MHP düşmanı” diyenler gibi.
CHP’deki atama için yazdıklarım ağır bir eleştiriydi kabul ediyorum. Ama tepkim kişisel değildi.
O yazıyı yazdıktan bir kaç gün sonra atanmış İl Başkanı Dinçer Soylu, gazetede olmadığı bir sırada Yener Cabbar’ı ziyarete geldi. Kendisini ben karşıladım yani, bir süre kendisi ve ekibiyle bir süre sohbet ettik.
Dinçer Beyin tavrı öncekiler gibi değildi.
Bu şehrin seçilmişleri, kendileri için yazılan bir eleştiriyi beğenmeyince hemen tavır koyuyor ama Dinçer Soylu, buna rağmen, “Eleştirilerine saygı duyarım, eleştirilerinizle bize yol gösteriyorsunuz” diyerek medeni bir tavır sergiledi.
MHP’de durum farklı mı?
Hani nasıl söylenir:
Al birini vur ötekine.
Orada işler ‘Arap Saçı’ misali daha da karışık, ‘yumruk demokrasisi’ var zira orada.
Aklını ve siyasi gücünü değil de, yumruğunu konuşturarak seçim kazanacağına inananlar var.
Bir ilçe başkan adayı listesine ne kadar hısım, akraba ve tanıdığı varsa yazmış ve seçim kazanmış üstelik.
Demokrasiye gel.
30 Mart sonrasında yaşanan hezimet nedeniyle Şaban Kılıç’ı da defalarca istifaya davet eden yazılar yazdım.
Bazı eleştirilerimiz gerçekten ağırdı.
Ama o da küsmedi.
Her zaman tavrı içten ve samimiydi.
Şimdi AK Parti İl Başkanını seçecek.
Buna seçim denirse tabi.
Şimdi soruyorum:
20 adayın birisi için sandığa gidilecek ya.
Bu 19 adayın aylarca yürüttüğü çalışma çöpe mi atılacak.
Başbakan’ın ya da Genel Merkez’in partinin adayı olarak işaret ettiği kişinin karşısına “Ben de o yarışta varım” diyerek ve buna cesaret ederek birisi veya birileri çıkarsa ne olacak?
Hani olacak bir iş değil ama Genel Merkezin hilafına rağmen birisi seçimi kazanırsa seçim ‘yok hükmünde mi’ sayılacak.
“Çok adaylı bir seçim olsa kıyamet mi kopar?” diyerek yazıya son verelim ve süreci izleyelim.