Ama maalesef bizim ülkemizdeki yerel yöneticilerle bu işlerin olamayacağı da aşikârdır. Yeni çıkan kanunlar gereği elleri çok güçlenen yerel yönetimler bu işin nasıl yapacakları merak konusu.
Şehrimizde yaşanan sel olayı neticesinde, yerel yönetimlerin bu işi pek yapabilecekleri gözükmüyor. Netice ortada. Zarar görülen yerlere bakıldığında yeni uygulama yapılan yerlerde zarar ve can kaybı yaşanmış. Kimse eskiyi mazeret gösteremez.
Bu yerler daha önceden vatandaşlar tarafından kaçak olarak yapılan yerleşim yerleri idi. Belediyeler tarafından plan ve imarları yeni yapılmış yani vatandaşın yaptıklarını beğenmeyen Yerel Yöneticiler, her türlü imkânları ve de çağın teknolojisini kullandıklarını ifade ederek kentsel dönüşümü kullanarak yeni uydu yerleşim yerleri inşa ettiklerini ifade etmişlerdi. Reklam panolarında bizleri öyle bilgilendirmişlerdi. Maalesef bunlar sadece rüya idi. Yöneticilerin söylemleri ile icraatları bir değildi. Kısacası vatandaşlarını kandırmışlardı.
Mesela birkaç örnek verebiliriz. Büyükşehir Belediyesi yapmış olduğu bulvarlar, alt geçitler, raylı sistem v.b projelerini tanıtımını yaparken reklam panolarında gösterilen sunumlar tamamen hayal âleminde gibi gösterildi. Proje yapılıp hizmete girdiğinde işin asıl yüzü ortaya çıkıyor. Bir bakıyorsunuz bir yağmur yağdığında bu projeler kullanılmaz duruma geliyor. Belediyelerin bir kabahati yoktur elbet! Çünkü Alt yapılarını vatandaşlar yaptı!
Yaptıklarınız ortada. Yağmur yağdığında samsun’da çizme ile dolaşmak zorunda vatandaşlar. Ne yapsınlar. Altlarında makam araçları yok. Bulvarlardan dereler akıyor. Alt geçitleri göl oluyor. Raylı sistem kullanamaz hale geliyor. Raylı sistemi su basmasın diye önlerine Çin seti çekmişsiniz. Hala daha konuşuluyor. Kafanıza taş düşse onu da vatandaştan bileceksiniz. Bu kadar da yüzsüzlük olmaz. Bu projeleri sizin mühendisleriniz yapmadı mı? Ona buna yağmura suç bulacağınıza azıcık ta arkanıza bakın!
Bir başka örnek işte Canik kuzey yıldız projesi, Lovelet. İdol İnşaat Eş Başkan Yardımcısı Yalçın Sabırlı’nın beyanatına göre Buralarda son teknoloji kullanıldığı söylüyor. Sayın Sabırlı o bölgenin eski konumunu bilmediği belli. Orası bal gibi dere yatağı. Herhalde yeşil ırmakla karıştırdı. Dere yatağı dediysek oradan yeşil ırmak akmıyor beyefendi! Yukarıdan gelen suların aktığı bir yataktır. Yukarıdan şişe ile su dökmüyorlar! Yılanlı derenin yatağına bakın. Mert ırmağı yatağına bakın ne hale getirilmiş. Küçülmüş de küçülmüş. Temel fıkrası gibi, ıslandı. Kuruyunca çekmiş! Dere yatakları yarı yarıya küçülmüş. Dere ne yapsın. Yapanlar yapacağını yapmış!
Belediyelerimiz asli görevlerini pek yapmazlar. Belediyelerin öncelikli görevleri o şehrin planlarını hazırlamak, konut alanları, iş merkezleri v.s. işler. Şehrin alt yapısı ve de yollarını yapmaktır. Ama bizim ülkemizde bu pek öyle olmaz. Belediyelerimiz; ticaret yapar, fırıncılık yapar, lokantacılık yapar, pastacılık yapar, gazinoculuk yapar, otelcilik yapar. Velhasıl yapar da yapar. Yol yapmaz. Alt yapı yapmaz. Yapılanlar ortada. Şehrin göbeğinde vatandaşın gittiği yolar köy yollarından beter. Birkaç cadde ve sokakları süslemekle bu işler olmuyor.
Demek oluyor ki, bu kafalardaki yerel yöneticilerle bu işler olmuyor. Devletin bu işe bir an önce el atması gerekir. Yerel yönetimler nasıl denetlenir. Anlamak mümkün değil. Bir de işin içine siyaset girdiyse vay vatandaşın haline.
Ne yaparsak yapalım. Bu kafaların değişmesi gerekir…