Elektrik, Alkol ve Tütün başta olmak üzere piyasaya yılbaşı ile birlikte zam üstüne zam yağıyor.
Trafik cezaları, vergiler ve harçlar da zamlanıyor.
Ehliyet ve pasaportu da pahalı almaya başlıyoruz.
Emlak vergisi, kira vergisi zamdan nasibini alıyor.
Neden?
Asgari ücrete zam yapılmış da bin 300 lira olmuş, gariban zamlı maaş alıyormuş.
Şuraya bakın, gariban daha parayı cebine koymadan kat be kat parası cebinden hortumlandı bile.
Hay be!
Nerden yaptılar şu garibanın maaşına zammı?
Hay yapmaz olaydılar da bu kadar zam da yağmasaydı karla birlikte kafamıza.
Doğalgazı unutmadım, suyu da unutmadım.
Bütün bu zamlar oluyor da nasıl iş ise enflasyon olmuyormuş.
Anladım, enflasyon bile korkmuş bu kadar zamdan.
Kimi kandırıyorsunuz siz?
Ben keriz miyim?
Yemiyorum, diyorum ancak…
Yersen diyorlar bana.
Biz yersen de yaptık zammı yemezsen de…
İşte böyle diyorlar.
Bütün bu kadar zammın gariban işçinin asgari ücretine zam yapıldığı için uygulandığını sanmıyorum.
Cumhurbaşkanı ve zevat devletin uçağıyla umreye gidiyor ve sevaba giriyor ya, masrafı nasıl çıkacak değil mi?
Umrede neden öldüğü Arabistan Makamları tarafından da araştırılan birisinin cenazesinin getirilmesinde benden alınanlar kullanılıyor, işte bunun için uygulanıyor o zamlar.
Helal etmiyorum.
Vatandaş Umreye kendi parasıyla gidiyor.
Cumhurbaşkanı da Umreye gittiği masrafların faturasını Yüce Türk Milletiyle paylaşır sanırım.
ETME BULMA DÜNYASI
Bir söz vardır; Ne ekersen onu biçersin derler.
Bu sözün doğruluğuna inanıyorum artık.
Muzaffer Önder rahmetli Samsun milletvekilliği, belediye başkanlığı büyükşehir belediye başkanlığı yaptı.
CHP’li olmakla hep gurur duyduğunu biliyorum.
Allah Rahmet eylesin.
Son dönemlerinde hastalandı.
Partisinden onu birileri tarafından genel kurul delegesi bile yapılmadı.
Eski CHP’lilerden ve Muzaffer Önder’in en yakınındakilerden Cezmi Genez’le yılbaşı günü sohbet ediyordum.
Konu konuyu açtı, döndü dolaştı CHP seçimlerine geldi.
Kendisi anlattı, Muzaffer Önder’in kimler tarafından Genel Kurul Delegesi yapılmadığını.
Ve bu konuda Metin Burma’yı suçladı.
Kendisinin bu konuda dahli olduğunu iddia etti.
Sonra da “Maalesef kendisi de Atakum’dan delege bile yapılmadı” deyip kestirip attı.
Muzaffer Önder’e yapılan hangi ölçüde yakışık almamışsa, Metin Burma’ya yapılan da yakışık almamıştır.
Meğer Vefa İstanbul’da bir semtin adıymış da haberimiz yokmuş…
Vah ki ne vah!
Metin Burma’yı da Genel Kurul delegesi yapmayanların önümüzdeki seçimlerde ne olacağını şimdiden görür gibiyim.
DOĞRU YOLDA OLURSANIZ ŞEYTAN DA YOLA GELİR
Adamın biri camiye gitmek üzere evinden çıkar, fakat karanlıktır ve giderken yolda ayağı takılır düşer, kalkıp üstünü silkeleyip evine geri döner, elbisesini değiştirip temiz kıyafetlerle tekrar yola çıkar, fakat yine düşer.
Yeniden eve gidip üstünü değiştirir ve yola çıkar.
Yolda elinde lamba ile birini görür. Yolunu aydınlatan bu adamla beraber mescide doğru ilerlerler. Adam lambayı tutan kişiden namazı kendisinin kıldırmasını ister lambayı tutan adam ise kabul etmez.
Düşen adam ısrarla teklif eder tekrar red cevabını alınca merak edip sorar neden kıldırmıyorsun?
Lamba tutan adam kendisinin şeytan olduğunu söyler…
Adam şok olur ve neden kendine ışık tutup yolunu aydınlattığını sorar.
Şeytan der ki:
Seni düşüren bendim, mescide gitmemen için ve sen ilk düştüğünde eve gidip elbiseni değişip tekrar mescide doğru yola çıkınca Allah senin tüm günahlarını affetti.
Ben seni ikinci defa düşürdüm sen tekrar üşenmedin eve gidip elbiseni değiştin tekrar yola çıktın, bu defa Allah senin ehli beytinin günahlarını bağışladı.
Ben korktum ki üçüncü düşmende Allah bu kez tüm ülkenin günahlarını bağışlayacak ve benim onca uğraşım boşa gidecek.
O sebeple senin güvenli bir şekilde mescide ulaşman için lambayla senin yolunu aydınlattım.