Yazarlar // 8 Ağustos 2019 Perşembe 00:28
İsmail BAŞARAN
Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ)Genel Müdürlüğü, aldığı kararla içme suyuna yüzde 25, sayaç okuma bedeline ise yüzde 150 zam yapıp, zam kararının her ay TÜFE oranında güncellenmesi uygulamasını hayata geçirmişti.
Biz Samsun’da yaşayanlar ise bu işi sorgulamadan kuzu kuzu paraları ödemeye başlamıştık.
Zammı bir kurum neden yapar diye düşünmemiştik bile. Anlaşıldı ki böyle gelmiş böyle gidecekti. Bu söylemin bunun kanıtı da ortaya çıktı. Su zammıyla ilgili dava sürerken Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin bu kurumu şimdi de 36 ay süre 131 araç kiralama hizmeti almak için ihaleye çıktı.
Hoppala diyorsunuz değil mi, zarar eden bir kurum masraflarını kısacağına neden başka masraf kapıları açar diye önce kendi kendinize soruyorsunuz.
SASKİ’nin araç filosunda eksiklik mi var, var ise zamanında bu kurumun paraları nerelere harcanmıştır? Acaba personel fazlalığı mı vardı, paralar gereksiz yerlere mi harcanmıştı?
Bu soruların yanıtlarının bulunabilmesi için Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin hesaplarının baştan sona incelenmesi gerekir herhalde, ancak kim inceleyecek?
AK Parti’li Belediye, yine AK Parti’de kalmış, gideni gelen araştırabilecek mi, elbette izin verilmez buna çünkü belki de bir dolu mide bulandıracak işler çıkar ortaya. Sonunda da Parti için iyi olmaz. Aslına bakarsanız işler parti için değil de vatandaş için yapılmalı değil mi?
Büyükşehir’i yönetmeye gelenlerde o yürek var mı?
BİR DE HESAP VERİLSE
Temel'e "Kadınların eli niye öpülür" diye sormuşlar. O da cevap vermiş: Bi yerden başlayacasun...
Aynen bu Temel fıkrasında olduğu gibi, AK Parti’den CHP ve İYİ Parti’ye geçen belediyelerde şu inceleme işlemlerine bir an önce başlansa da vatandaşın aklındaki sorular yanıt bulsa.
Hem Cemil Deveci hem de Necaattin Demirtaş şu inceleme ve araştırma işlerine bir yerden başlayıp kısa zamanda ortaya rakamlarla çıksalar da vatandaşa verdikleri sözü tutarak " Güvenilir insan olduklarını" kanıtlasalar.
İlçelerindeki seçmenler ve Samsun halkı da "Biz bu başkanları neden seçtik" sorusunu kendi kendilerine sorarak pişman olmalarını önleseler.
İşin özeti, Başkanlar, hem kendilerinden hesap sorulmasını hem de kendilerinden önce görev yapan başkanlardan hesap vermelerini isteseler.
Vatandaş adına mı yoksa kendi adlarına mı iş yapıldığının sorgulanması değil mi Demokrasi’nin bir ayağı da. İyi olanı, hesap sorulmadan hesap vermektir.
GÜNÜN SÖZÜ
Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz… Biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk… O yüzden anlaşamıyoruz…(VİKTOR HUGO)