limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Bu Borcu Biz Ödeyeceğiz
Yazarlar // 9 Ekim 2020 Cuma 17:33

Ragıp GÖKER

Hazine, 2,5 miyar dolar borçlanmış.

Bunun için yıllık ödeyeceğimiz faiz bir yılda 160 milyon dolar olacakmış.

Anlaşma beş yıllık olacakmış.

Bu son borçlanmanın yüzde 6,37 oranında olduğu iddia ediliyor.

Oysa şubat ayında 4,5 oranındaki fazile borç almıştık.

Bu son borçlanmanın faizi yüzde 43,8 oranında artmış yani.

Şubat ayındaki gibi bir odanla borçlanmış olabilseydik beş yılda 556 milyon dolar ödeyecekken şimdi ise 800 milyon dolar ödeyeceğiz.

Zor günlerden geçtiğimizi biliyoruz.

Pandemi nedeniyle bütün dünyada kriz yaşanıyor zaten.

Ve fakat

İddia o dur ki, hiçbir ülke bu kadar yüksek faiz oranıyla borçlanmıyor.

Daha şubat ayında 4,45 oranıyla borçlanmışken 9 ay sonraki borçlanma yüzde 6’37 olmuş.

Şubat ayındaki gibi bir oranla borçlanmış olsaydık ,beş yıl boyunca bu borca 550 milyon dolar ödeyecekken, borç yükü şimdi 800 milyon dolara yükselecek.

Dövizin ateşi zaten sönmüyor.

Dolar 8 lira sınırına yaklaştı.

Kur arttıkça ödeyeceğimiz borcun Türk lirası karşılığı da artacak.

Dünyada sadece biz borçlanmıyoruz elbette.

Her ülke şöyle veya böyle borç alıyor.

Ve fakat

Burada borçlanmanın maliyeti öne çıkıyor.

Tamam pandemi nedeniyle dünyada bir kriz yaşanıyor.

Ve fakat

Bu mazeret borçlanma faizinin yaklaşık olarak yüzde 43 oranında artmasına haklı bir gerekçe olarak gösterilebilir mi?

Bu surun siyasetin de gündeminde.

‘’Faiz denen bu sömürü aracını kullanmaya asla aracı olamayız’’ diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz konusunda hassasiyetleri biliniyor.

Buna karşın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise ‘’Bakmayın siz onların’ faize karşıyız’ dediklerine’’ diyerek AK Parti hükümetinin faiz politikasını eleştiriyor.

Ülkemizin borçlanma ihtiyacına kimsenin karşı çıkacağını sanmam.

Eleştiriler, daha çok borçlanma maliyeti üzerinden yapılıyor.

Dokuz aylık süreçte iki farklı borçlanma maliyetindeki yaklaşık yüzde 43 oranındaki artış da bunu gösteriyor zaten.

Ne oldu da maliyet bu kadar arttı.

Siyaset, ekonomi platikalarının buna neden olduğunu iddia ediyor.

Tartışmalar bir tarafa borç yükü vatandaşlarımızı her geçen gün biraz daha eziyor.

Bu borcu biz ödeyeceğiz.

Borç yükü bütün vatandaşlarımızın üzerindeki bir kambur gibi.

Bu yükü kısa vadede atmamız da mümkün gibi görünmüyor.

‘’Borç yiğidin kamçısıdır’’ demişiz.

Borç almak herkese kısa vadede nefes aldırır elbette ama uzun vadede sıkıntı verir.

Sıcak para başlangıçta güzel görünür ama uzun vadede el yakar.

Hepimiz bankalara borçluyuz ve bu nedenle, ilk başlarda ‘’Oh be’’ dedirtse de, borcumuzun uzun vadede canımızın ne kadar yaktığını biliriz.

Borç almamaktan kurtulmanın tek bir çözüm yolu var.

O da üretmek.

Çalışacağız.

Alın teri dökeceğiz.

Üreteceğiz.

Borç almak yerine ürettiklerimizi satarak para kazanacağız.

Başka yolu yok.