1999 seçimlerine gidilirken arayan Rahmetli Muzaffer Önder ‘’Sana ihtiyacım var’’ dediğinde, rahmetliye danışman olmuştuk.
‘’Danışman olduk’’ dediysek, yanlış anlaşılmasın.
Para karşılığı yapılmış bir iş değildi.
Bizimkisi gönüllük esasına dayalıydı ki, 99 seçimleriyle sınırlı kalmamıştı.
2004 seçimlerinde de yardım istemişti rahmetli.
2004 yerel seçimlerine gidilirken AK Parti, Tersane balonunu ortaya atmıştı.
20 bin kişiye iş imkanından söz ediliyordu.
Samsunlu olduğu söylenen liman inşaatlarının başındaki bürokratı arayarak, Tuzla tersanelerinde çalışan sayısını sormuştum.
Tuzla’da çok sayıda tersane var biliyorsunuz.
Ama o tarihte toplam çalışan sayısı 6 bin 600 kişiydi.
Gelemen’de kurulması planlanan o tersane alanı faaliyete geçemedi biliyorsunuz ki, o alanda planlanan 4 tersane, faaliyetine başlayabilseydi zaten, belki 200 kişiye iş imkanı sağlanabilirdi.
20 bin kişiye iş, kelimenin tam anlamıyla şişirilmiş bir balondu.
Bunu öğrendiğimde, o kıt aklımla, ‘’Abi, gerçekleşmeyeceğini bilseler de, bu insanlar vaat duymak istiyor. Böyle şeyler seçmenin ruhunu okşuyor. Sende bir şeyler söyle’’ demiştim.
Umur görmüş bir adamdı rahmetli.
Benim o talebimi ‘’Bana seçim kaybettirecek bile olsa, ben halkıma yalan söyleyemem, gerçekleştiremeyeceğim hiçbir hizmeti de vaat etmem’’ diyerek geri çevirmişti.
Çarşamba’da kurulması planlanan Tekstil kentteki 13 işyerinde 5 bin dolayında kişiye iş imkanı verileceğine dair haberi okuduğumda, 2004 yılındaki o tersane balonunu düşündüm.
Muzaffer Abi ile olan anımı da bu nedenle yazdım.
Tekstil atölyelerinin emek-yoğun yatırımlar olduğunu, bu nedenle işçi sayılarının birçok atölyeden daha fazla olduğunu bilirim.
Ve fakat
Öyle 5 bin kişiye imkanı sağlaması mümkün değildir.
13 atölyede 5 bin kişiye iş sağlanacaksa her birinin 400 dolayında kişi çalıştırması gerekir.
Ki, bu sayıda işçi çalıştıran tekstil atölyesine rastlamadım.
50 kişi çalıştıran atölye bulursanız, öpün başınıza koyun.
Seçmen gibi, bu gibi vaatler benim de ruhumu okşuyor ama gerçekleşmeyen vaatlerin yarattığı hayal kırıklığının insan üzerindeki etkilerini de biliyorum.
Politikacılar, atmakta sınır tanımazlar.
Bunu hepimiz biliriz.
Ama biraz usturuplu olun.
Bu kadar da atmayın.