Ordu'yu deplasmandan saymazsak ki; saymam.
Her maçımız kardeşçesinedir mücadelemiz
Aynı ligde oynadığımız zamanlar, Ordu'da puan kaybetse bizim takım karalar bağlamam ben üzüntüden.
Ordu'ya bizim takımın maçlarına gitmişliğim var da. Uzak deplasmanlara son kez 1979 yılıydı sanıyorum Mersin deplasmanına gitmiştim ben. 34 yıl olmuş
takımımı uzak delasmanda izlemeyeli.
Rize'yi 4' ledikya geçen hafta Bizim Basın tribünündeki arkdaşlar, "Deplasmanlara gidelim" dediler bu havayla böyle bir karar aldık.
Takım nerede, biz orada bundan böyle
Bizim bu kararımızı duyan Osman Genç ve Necattin Demirtaş, "Biz bu kararın
maddi destekçisi de oluruz" diyerek, Samsunspor için her fedakarlığın içinde
olacaklarının mesajını vermiş oluyorlardı bi yerde.
Denizli'de bahar artığı bir hava karşıladı bizi.
Atatürk stadınnın zemini özenle dokunmuş bir halı görünümünde " Her iki takımın
oyuncularına ben top oynamanız için varım" şeklinde mesaj veriyordu.
Da bizim oyunculardan Dimitrov ve Mustafa ve de Haluk Türkeri almışlardı bu
mesajı.
Bizde Erdem'in hiç umurunda değil gibiydi oyun.
Tamam o bölgeye yabancı olabilirsin de be kardeşim, profesyonel bir topçunun
bu kadar kötü oynama hakkı olamaz.
Fatih Şen'de sakatlığının etkilerini görmek mümkündü maç süresince ama bir gol
pası olmak üzere iki hareketi affettidi bize kendisini.
Musa Sinan Yılmazer, bu genç arkadaşım gücüne ve süratine top tekniğini ve
oyun zekasını ne zaman katacak merak ederim.
Oyunun iki farklı devrede iki farklı görünümü vardı.
Çok fazla söz etmeden şunu söyleyelim kestirmeden. İlk yarının oyunu Bolu
deplasmanındki oyunla bir bir örtüşen bir yapıdaydı. Oyunun ikinci yafısınds
sahada tek üstün taraf vardı, o da bizim takımdı.
Biz takımımızdan gol beklerken Bugün sadece bedeni sahada dolaşan Erdem'in
amagör kümede oynamaya yeni başlamış bir oyuncunun bile yapmayacağı
hatanın sonucunda kalemizde golü görmüş olduk.
Deplasman fobisini ne zaman yeneceğiz biz.
Kazanabileceğmiz, hele hele ikinci yarıda ortaya koyduğumuz oyunla bunu hak
ediyorduk bi maçı kaybettik.
Yazık oldu.