Bizi Uysal Koyun mu Sandınız

Samsun’da bir şeyler oluyor.
Ama başta bu şehrin valisi olmak üzere kimsenin neler olduğuna dair bir fikri yok.
Terme’nin başına bela şu termik santrallerin CED raporuyla ilgili sıkıntımız sürüyorken birileri Salıpazarı’nda özel bir şirkete ait hidro elektrik santrali (HES)’in kapasite artırım talebi için ‘ÇED’e  (Çevresel Etki Değerlendirme) gerek yok raporu veriyor.
Ve bu rapor Samsun Çevre il Müdürlüğünün internet sitesine konuyor.
Bu konudaki haberi dün Hedef HALK’ın manşetinde okuduk.
Haberi bu şehrin valisi de bizimle aynı anda okumuş.
Biz Valimiz İbrahim Şahin’in bilgisi olmadan bu şehrin semalarında bir kuşun kanat dahi çırpamayacağını düşünüyorduk.
Bu nedenle hep beraber ‘’Vali bu işe nasıl rıza gösterdi’’ diye düşündük.
Öyle ya.
Büyükşehir Belediye Başkanı dahil olmak üzere kimse o santralin kapasite artırmasını istemiyor.
Çünkü santral kapasite artırırsa, doğal dengenin bozulacağına inanılıyor.
Haber gazetede yayınlanınca İl Basın Müdürü Fatma Dursun Atalay gazetenin haber merkezine bilgi notu adı altında bir açıklama göndermiş.
‘’ Samsun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün web sayfasında yer alan 13.07.2015 tarihli duyurusunda, GENERJİ REGÜLATÖRÜ VE HES KAPASİTE ARTIŞI Projesi’nin, ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı, Valiliğimizce alınmış bir karar gibi yazılmasından dolayı yerel basında haberlere konu olmuştur.
Valiliğimizce alınan böyle bir karar mevcut değildir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur’’ şeklindeki nottan anlaşılacağı üzere Valimiz İbrahim Şahin’in bu ÇED durumundan gazetedeki haber sonrası bilgi sahibi olduğu anlaşılıyor.
ÇED’e gerek yok raporuna valimizin onay vermediği anlaşılıyor.
Buna sevinmeli miyiz bilemedim.
Valimiz İbrahim Şahin’in devlet tecrübesi olduğuna inanırım.
Bu nedenle valimizin görevini ciddiye almadığını asla düşünmem.
Raporu düzenleyen ve siteye koyanlar, bunun sehven yapıldığını söylüyormuş.
Gel de inan.
Birileri Vali Beyi ve o makamı sabote ediyorlarsa da bunun önlemini alacak olan yine Vali Beyin kendisidir.
Valilik makamı bu şehirdeki devletin en üst düzeydeki temsilciliğidir.
O makamın zaafa uğratılmasına izin verilmemeli ve böyle bir algıyı uyandıracak girişimlerde bulunan birileri varsa da sorumlular ortaya çıkarılmalıdır.
Samsun halkını ‘yumuşak huylu’ diye kimse ‘uysal koyun’ yerine koymasın.
Bu şehirde zaten yeterince kirli yatırım var.
Doğamızın tahrip edilerek gelecek nesillerin korunması adına daha fazla kirli yatırıma izin vermemeli.
Biz de HES’ler’i kirli yatırım olarak görmüyoruz ama bu durum HES’lerin ‘sütten çıkmış ak kaşık’ olduğunu göstermez.
HES’lerin kurulduğu alanlarda doğal denge bozuluyor. Samsun’da yeterince HES de var.
Bu nedenle yaşam kalitemizin daha fazla bozulmasını istemiyoruz.
Bilmem anlatabildim mi?