Önceki hafta içersinde benimle birlikte birçok arkadaşıma gönderilmiş elektronik bir mektup aldım.
Arkadaşlarım gibi ben de mektubu yayınlayıp yayınlamama konusunda tereddüt ettim.
Zira gönderen ismini yazmamış.
Sonra düşündüm ve ‘’Gönderenin kimliği önemli değil, anlatılmak istenen daha önemli’’ diyerek konuyu yazmaya karar verdim.
Meçhul kişi OKA’yı (Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı) şikayet ediyor.
OKA’yı şöyle tanımlıyor o meçhul kişi:
‘’Samsun'un kalkınması adına kurulan ve dostlar alış-verişte görsün den öte bir icraatları olmayan kurumları ele alıp sorgulayacağız’’
Bu nottan şunu da anlamak mümkün.
Başka kurum ve kuruluşlarla ilgili şikayet ve bilgi notları da gönderilecek. Ki; mektubun sonunda ‘’Devamı gelecek’’şeklinde bir not da düşülmüş zaten.
OKA ile ilgili bölümü ele alalım. Bir kısmına katılmakla birlikte OKA ile ilgili ileri sürülen bur görüşlerin tamamına katılmam mümkün değil.
Zira ben OKA’nın dostlar alış verişte görsün anlayışıyla kurulmuş bir kuruluş olmadığını düşünüyorum.
Samsun’da bakanların ve bölgede görevli valilerin katıldığı şaşalı bir toplantıyla yapılan açılış töreninde anlatılanlara bakacak olursanız, bu kalkınma ajansları kısa süre içersinde ülkenin kalkınmasını sağlayacak en önemli yapılanma olarak anlatılmıştı.
‘’Dağ fare doğurdu’’ demek istemem ama Kalkınma ajanslarının ülkenin kalkınmasını sağlayacak yegane kurum olmadığı anlaşılmıştır.
Ama bölgede birçok kuruluşa parasal destek sağladığını bilirim.
Birçok işletme için ‘’Can Suyu’’ gibi gelen bu ekonomik destek, iş geliştirmeye katkı vermiştir ama OKA dahil diğer bütün kalkınma ajansları için ‘’İsmiyle müsemma olamamışlardır’’ demek daha doğru olacaktır diye düşünürüm.
Şimdi aşağıda meçhul kişiden gelen OKA ile ilgili tespitlerini veriyorum.
Ne kadar haklı veya haksız olduğuna varın siz karar verin.
1 Bu güne kadar "gezelim görelim" ziyaretleri dışında kaç uluslararası organizasyon gerçekleştirildi?
2 Türk-Rus iş forumu yapılacak, yapıldı. Kaç Rus işadamı şehre yatırım yaptı?
3 Hangi sektörle ilgili geniş katılımlı uluslararası ölçekte ses getiren bir organizasyon yapıldı?
4 İzmir Kalkınma Ajansı Expo ile uluslararası tanıtım yaparken, Doğu Karadeniz Arap turistten başını kaldıramazken OKA seyir dışında ne yaptı?
5 Milyon Euro'luk kaç projesi var?
6 20 Trilyonluk iç bütçe dışında yurtdışından elde edilen finansman geliri var mı?
7 Kendi kurumsal yapısı için oluşturduğu bir stratejik planı var mı?
8 Afiş broşür dışında Kalkınma alanında bölge için hazırladığı ciddi bir araştırma, analiz fizibilite raporu var mı?
9 Doğrudan ajans tarafından oluşturulmuş ve uygulamada olan özgün bir projeleri var mı?
10 Bölge illerden geçtik Samsun Merkez'de 100 kişiye OKA'nın açılımını sorsak kaç kişi doğru yanıtlar ve bu sizce de büyük misyonlar yüklenmiş bir kurum için sorun değil mi?
Kim bu sorulara yanıt verir, Genel Sekreter mi?
OKA’ya Başkanlık eden bölgemiz valilerinden birisi mi bilemem!
Ama bir cevapla açıklama beklediğimizi belirtmek isterim.
---------
1 Mayıs İşçi Bayramı
‘’Bir Mayıs, 1 Mayıs, işçinin, emekçinin bayramı’’ diye söyleniyordu o şarkı.
Biz o şarkıyı dinleyerek koştuk meydanlara.
‘’Emek en yüce değerdir’’ bunu bilirim ben.
Bir şeyi daha bilirim, sınıf bilincinin ne kadar önemli olduğunu.
Ve fakat
Günümüzde sınıf bilincinin yok olduğunu da bilirim.
Sınıf bilinci yok olduğu içindir, günümüzde ‘Emek’ yüce bir değer olarak kabul edilmiyor.
37 arkadaşını şehit verdikleri Taksim’i1977’den bu yana 1 Mayıs Alanı olarak kabul etmiştir.
İşçiler, İşçi Bayramını bu nedenle 1 Mayıs Alanında kutlayarak daha da anlamlandırmak istiyorlar.
Hükümet ‘’Yasak’’ diyor.
Yasaklama gerekçesi olarak ‘’Güvenlik’’ öne sürülüyor.
Taksim’de güvenliği sağlayamayacaklarını ileri sürerek kutlamalara yasak getirenlerin başka alanlarda nasıl güvenlik önlemi aldıklarını da merak ediyorum.
Güvenlik bahana, yasak şahane durumu oluşmuş.
Bu durumda ne kadar anlamlı olur ama bütün emekçilerin, emek ve dayanışma günü kutlu olsun.
---------
Musluk bozuldu Helayı kapatalım
Sema Hanım Halkın Kürsüsüne yazmış.
Sema Hanım, yaklaşık 15günden bu yana Gazi Parktaki engelli tuvaletinde taharet musluğunun bozuk olduğunu, görevlilere bildirmiş olmasına rağmen musluğun bir türlü onarılmadığını belirtiyor.
Sema Hanım ayrıca, ‘’Neden bu musluğu onarmıyor musunuz, su boşuna akıyor, su israf oluyor. İsraf haram değimli?’’ diye sorduğunu ama görevlinin buna karşın verdiği yanıtın daha önemli olduğunu söylüyor.
Gazi Park’taki görevli, Parkta her malzemenin bütünüyle elden geçirileceğini söylemiş.
Sema hanım bunun üzerine, ‘’Ama su boşuna akıyor, o onarım çalışmasını bekleyene kadar musluğu tamir etmeniz daha uygun olmaz mı’’ demiş.
‘’Tuvaleti kapatalım o zaman’’ demiş o görevli ve sorunu kökten çözmüş.
Ne sakat bir anlayış.
İlkadım Belediyesinde Park ve Bahçelerden kim sorumludur bilmiyorum.
Burada Halkın Kürsüsünde dile getirdiğimiz konu Başkan Erdoğan Tok’un kulağına gider mi, giderse o görevlinin yanı sıra Park ve Bahçelerden sorumlu kişi o makamda kalır mı onu da bilemem.
Bildiğim bir şey varsa Başkan’ın küçük büyük demeden her soruna dikkat kesildiğidir.
Bu engelli tuvaletinde iki haftayı aşkın bir süredir bozuk olan ve bir türlü onarılamayan taharet musluğu sorununun bugünden itibaren ele alınacaktır.
Başkan, tuvaleti kapatmandan musluğu tamir ettirecek mi?
Bekleyip göreceğiz.