Bir Seçimin Anlatamadıkları

Yazarlar // 14 Ağustos 2014 Perşembe 00:00

Ragıp GÖKER

İki gün önce, Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonuçlarını değerlendiren bir yazım yayınlandı.

‘’Bir seçimin anlattıkları’’ adını taşıyordu yazımın başlığı.

AK Parti İl Başkanı ve onun yönetimindeki teşkilatın başarısındaki sırrın çok çalışmak ve seçimi kazanma isteği olduğunu yazmıştık.

Aynı yazıda ‘ÇATI ADAYI’ öneren CHP ve MHP teşkilatlarında ise seçimi kazanmak için yeterli azmi ve isteği görmediğimizi dile getirmiştik.

‘’Bu ekiplerle olmuyor’’ demekten benim dilimde tüy bitti.

Ama onlar direniyor.

Bu durum için ne söylenir bilemem.

‘’Pişkinlik’’ demeye dilim varmıyor.

‘’Yüzsüzlük’’ demeye ise terbiyem izin vermiyor.

Bu durum kendileri açısından nasıl açıklanır onu da kestiremiyorum.

Önceki gün CHP’de Emine Ülker Tarhan, başını çektiği bir gurupla TBMM’de yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı seçimini bir yenilgi olarak yorumlayarak parti yönetiminin görevi bırakması gerektiğini söyledi.

Yalova Milletvekili Muharrem İnce ise seçim sonuçlarını başarı gibi gösteren parti yönetimini eleştiri de daha da ileri giderek ‘’Ne başarısı, bu bir hezimettir’’ demişti.

Dün bizim Samsun’daki arkadaşlar da bu gelişmeler üzerine Samsun İl Başkanı Mehmet Atalay’ı arayarak, ‘Siz ne diyorsunuz?’’ diye sormuşlar.

Ki;

Mehmet Atalay, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ‘çatı aday’ olarak açıklandığı günün ertesinde Hürriyet’in 81 il başkanına sorduğu ‘’Ne düşünüyorsunuz?’’ şeklindeki sorusuna ‘’Çekimserim’’ cevabını vermişti.

Burada bir parantez açarak Kılıçdaroğlu’nun bu açılımını doğru bulanlardan olduğumu bir kere daha buraya not düşmek isterim.

CHP’nin delegelerinin oylarıyla seçilmiş İl Başkanı, yine CHP’nin kurultay delegelerinin oylarıyla seçilmiş Genel Başkanının açıkladığı aday için ne ‘’Destekliyorum’’, ne de ‘’Desteklemiyorum’’ demişti.

‘’İl başkanıyım ama benim bir fikrim’’ yok demişti yani.

O sıralar İzmir’deydim. Hürriyetin o araştırmasında bunu görünce İzmir’in sıcağında esen ‘İmbat Rüzgarına’ rağmen bu durum bende soğuk duş etkisi yapmıştı.

Hürriyet’in arşivi orada inanmayan haziran ayı arşivlerine baksın.

Neyse biz şu anki duruma bakalım.

Samsun Basınının CHP’de ‘kaynayan kazan’ konusunda sordukları soruya Sayın Atalay ne demiş dersiniz…!

‘’Tek kişinin isteğiyle olmaz’’

Bay Başkan!

Emine Hanım tek değil ki yaklaşık 14 milyon kişi de Emine hanımla aynı şeyi düşünmüş.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘’Tıpış tıpış gideceksiniz’’ demesine rağmen 14 milyon kişi sandığa gitmemiş.

Samsun’da da durum farklı değil.

Bu nedenle ben Samsun özeline bakmak isterim.

Samsun’da kayıtlı 910 bin 289 seçmenin 688 bin 692’si oy kullanırken yaklaşık yüzde 24,5 oranındaki 221 bin 597 kişi sandığa gitmemiş.

Sayın Atalay, buralarda yerel bir tabir var bilirsiniz.

‘’Afkurmak….’’

Sözlükler de bu deyim birçok şekilde tanımlanıyor ama bir anlamı da ‘’Saçma ve yersiz konuşmak’’ olarak yazılıyor.

Öyle mi yani !

MHP İL Başkanı Şaban Kılıç ile birlikte senin ve il yönetimindeki ekibin için ‘’Bırakıp gitmelisiniz’’ diye çağrıda bulunuyoruz ya ki, bunu da 30 Mart sonrasından itibaren sıklıkla dillendiriyoruz.

Bizi saçma ve yersiz konuşmakla suçluyor olabilirsiniz.

Ama şunu bilin ki bırakıp gitmelisiniz artık….

Bu iki seçimin size anlatamadığı sonucun özeti budur aslında.