Bize tarih kitaplarında okutulmayan…
Öğretmenlerin, hocaların anlatmadığı…
Cumhuriyet tarihinde pek yer almayan bir ordu…
Kafkas İslam Ordusu…
Bu Ordunun Bakü’ye girişinin 96. Yıldönümünü kutluyoruz…
***
Enver Paşa…
Bizim için Atatürk neyse, Azerbaycan için de Enver Paşa O dur…
“Hayalperest” denilen O Enver Paşa…
İnanmışlığı yaşayan O Komutan…
Bugün Bağımsız Azerbaycan, Enver Paşa’nın ardına düştüğü ülkünün bir sonucudur…
Kahraman, iyi bir asker…
İleri görüşlü bir komutan…
İyi bir devlet yöneticisi…
Daha sonra Kuva-i Milliye’yi oluşturacak olan Teşkilat-ı Mahsusa’yı kuran,
Osmanlı’nın yaşaması için elinden geleni yapan,
Tarihte bizlere acımasızca yargılatılan Enver Paşa…
***
Nuri Paşa…
Enver Paşa’nın kardeşi…
Enver Paşa’nın ülküsünü fiilen gerçekleştiren komutan…
O, gözü kara kahraman bir Paşa…
***
Yıl; 1918
Osmanlı’nın kurduğu “Doğu Ordular Grubu”'na bağlı bir birlik.
Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın emriyle Müslümanlardan oluşan bir ordu…
Şanlı “Kafkas İslam Ordusu”…
Rusya etkisi altındaki Kafkasyalı Müslümanlarla devamlılığı arzulanan ordu…
Kumandanı Nuri Paşa…
Turan aşkının şahlanış hareketi…
Binlerce Anadolu evladı ile O zalimliğe, ruslara meydan okunan bir savaş…
Kafkaslara el uzattığımız,
Turan ateşinin harlandığı,
Yenilgi sanılan bir zafer…
Ruslarla, Ernenilerle ve İngilizlerle çatışarak Gence şehrine ulaşır…
Buradaki Türkler sevgi gösterileriyle ve Türk bayraklarıyla karşılarlar…
Gözyaşları sel olur… Özlem ve zulüm sona erer…
Başlarındaki “kırmızı fes”leri lalelere benzetip şarkılar yazılır;
“Ne vahdır aşığın gözü yoldadır,
Bir gonağ gelesiz bize laleler.”
***
28 Mayıs 1918’de “Bağımsız Azerbaycan Halk Cumhuriyeti “kuruldu…
Bakü başkent olacaktı ama İngiliz, Ermeni ve Rus Bolşeviklerin elindeydi…
Ordunun faaliyetleri ve eğitimi, Milli bir Azerbaycan Halk Ordusu kurulana kadar devam etti.
I.Dünya Savaşı son hızla devam ediyordu…
Bakü’de Kızıl Ordu’ya Ermeniler’de katılmıştı…
İngilizler, Ruslar, Ermeniler hatta müttefik Almanlar bir olmuş, kanlı petrol hesapları yapılıyordu…
Dünya Türkler’den yine korkmuş, Bakü’ye girmesini istemiyordu…
Nuri Paşa Gence’ye gelir ve Azeri Türk’ü gönüllüleri askere alır…
Zaman dar. Hazırlıklar yapılır, çatışmalar başlar. Her cephede destanlar yazılır…
İngilizler limanlardan kaçar, Ermeniler ve ruslar etkisiz hale getirilir…
15 Eylül 1918’de Nuri Paşa, Şanlı “Kafkas İslam Ordusu”yla Bakü’ye girer…
Enver Paşa Bakü’ye hemen bir telgraf çektirir;
“Büyük Turan İmparatorluğu’nun Hazar kenarındaki zengin bir konak yeri olan Bakü şehrinin zaptı haberini en büyük sevinçle karşılarım. Türk ve İslam tarihi sizin bu hizmetinizi unutmayacaktır. Gazilerimizin gözlerinden öper, şehitlerimize Fatihalar İthaf ederim.”
***
“Çırpınırdı Karadeniz” Ahmed Cevad tarafından bugünlerde yazılmıştı…
“Çırpınırdı Karadeniz, bakıp Türk'ün bayrağına,
Ah ölmeden bir görseydim, düşebilsem toprağına…
Kafkaslar'dan esen yeller, şimdi sana selam söyler ,
Olsun bütün Turan eller, kurban Türk'ün bayrağına.”
***
Bakü’ye girildiğinde halk yol kenarlarında şanlı orduyu selamlıyordu. Bakü’nün kurtuluşu Kurban Bayramı’na denk gelmişti.
Bakü başkent oldu…
Maalesef 1918’de Mondros Mütarekesini imzalayan Osmanlı, Azerbaycan’da çekilmek zorunda kaldı.
28 Nisan 1920’de Bolşevik Kızıl Ordu birlikleri Azerbaycan’a girdi…
1921 Moskova anlaşması ile de Türkiye, Azerbaycan üzerindeki tüm haklarından feragat etti.
Ta ki 30 Ağustos 1991’e kadar…
***
Kafkas halklarıyla, Orta Asya’daki, Ana Yurttaki Türklerle, Anadolu Türklerinin kaderidir ayrılık…
Ardımızda bırakmışçasına, kucaklaşmayı beklercesine…
Yıllarca “Pan-Türkist”, “Pan-İslamist”, “Pan-Turanist” diye eziyet ettiler, halen de ediyorlar…
Şanlı Kafkas İslam Ordusu askerlerimizi, Kahraman Paşalarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anmak istedim.
Ruhları şâd olsun!