Türkiye genelinde doktorlar iş bıraktılar. Samsun'da da iş bırakma gerçekleştirildi. Hem dün yapıldı hem de bugün yapılacak bu eylem. Doktorlar neden iş bırakıyorlar? Üzerlerine büyük bir işgücü yıkılmış durumda, hem haklarını tam olarak alamadıklarını hem de Devleti yönetenlerin bazıları tarafından küçük düşürüldüklerini dile getiriyorlar.
Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından söylenen sözler kendilerini büyük ölçüde kırmış.
Samsun'da gerçekleşen iş bırakma eyleminde Doktorlar yaptıkları açıklamada, üzerine yıkılan iş yükü nedeniyle nitelikli sağlık hizmeti üretilmediğine dikkat çekiyorlar. Bu olayın gerçek sorumlusu kim?
AK Parti geldikten sonra ve de Cumhurbaşkanlığı sisteminin devreye girmesinin ardından ekonominin sallanmaya başlamasıyla doktorlar da yüklerinin ağırlaştığını ve haklarını alamadıklarını dile getiriyorlar. Getiriyorlar da ne oluyor? İktidarın bir kulağından giriyor diğer kulağından çıkıyor. Pazarda alışveriş yapanlar, ekonomik zorluklar, gübre ve akaryakıt fiyatlarının yüksekliği nedeniyle tarımda üretim yapamayanlar dertli. Türkiye Cumhuriyeti dışa bağımlı hale getirilince Ülke kendine yetemez duruma geldi.
Pazarda, sokakta, kendilerine mikrofon tutulunca, ekmek kuyruğunda insanlar seslerini çıkarmaya başladılar. Hatta seslerinin tonunu da yükseltiyorlar. O parti, bu parti diye de ayırt etmiyorlar. Çünkü artık millet uyanıyor, söylemlerimiz yarın karşımıza çıkar diye düşünen de yok. Yıllar önce Kurtuluş Savaşı’na katılmak üzere Anadolu nasıl yollara düştüyse, Padişahlığa nasıl karşı geldiyse o günler inşallah geri gelmez. Uyanmaya başlayan milletlerin ne yapacakları belli olmaz.
Bu kanıya neden vardığıma gelince: Dün bir telefon aldım, telefondaki bayan araştırma şirketinden arıyorum dedi ve daha şirketin ardını söylemeden sorularını sormaya başladı. İlk soru önümüzdeki seçimlerde hangi adaya oyunuzu vereceksiniz, “Erdoğan’a oy verecek misiniz” gibi yönlendirici bir şekilde oldu. Oyunuzu Cumhur ittifakı mı, millet ittifakına mı vereceksiniz sorusu geldi ardından. Daha önce Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kime oy verdiğimi de sordu. Bayan soruları sorunca ben de akaryakıt, doğalgaz, pazardaki yangın, ekmek fiyatlarındaki artışlarla yanıt verdim kendisine. Sorular yönlendirici olunca çıkacak sonuçlara pek de inanmamam gerektiği kanısına vardım, yine de soruları yanıtladım. Çünkü sorular yönlendirici olunca vatandaştan ne yanıtlar alındığını hisseder gibi oldum.
İstanbul’dan kalkan Bandırma Vapuru Samsun’a gelirken içindeki insanlar nasıl umutluysalar, soruların yönlendirici olmasından ben de umutlandım. Ve anladım ki millet kurtuluş savaşından sonra bir kez daha uyanıyor.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanlık var oldukça gerçeği aramak bitmeyecektir. (Laurence Sterne)