Yıldıray Çınar Samsunlu ses sanatçısıydı. Öyle çakma sanatçılardan da değil ha, gerçek sanatçıydı. Hastalığa yenik düşen Yıldıray Çınar’ın cenazesi evinden alınıp ardından Büyük Cami’ye götürülmüştü. Cami’nin avlusunda Samsun siyasetinin geçmişi ve geleceğini oluşturacaklar vardı. Maalesef, Rahmetli Yıldıray Çınar’ın ömrünün büyük bölümünü verdiği TRT müzik dairesinin ne bir temsilcisi ne de bir çiçeği bulunuyordu. TRT kurum olarak asla vefasız değildir elbet. Ancak yöneticileri için bunu söyleyebilmek zordur.
Aradan bunca sene geçti. Yıldıray Çınar’ın ölüm yıldönümüydü, TRT’de bu Samsunlu sanatçımızın ölümüyle ilgili bir haber ve anmaya rastladınız mı? Ben rastlamadan belki andılar da ben kaçırdım. Samsun’da Kültür Müdürlüğü var, Samsun’da Büyükşehir Belediyesi var, Samsun’da müzikle ilgili kurumlar var. Bunlar neden anma töreni düzenlemediler acaba?
İşte bu kadar vefasızız. Vefa, İstanbul'da bir semtin adı değildir, bunu elbet bir gün herkes öğrenecektir. İlk öğrenecek olanlar da kaybettiklerimizin yakınları olacaktır. Çoğumuz vefasızız galiba.
EKONOMİ VE MEHTER TAKIMI
Bir gün Cennetin kapıları şiddetle vurulmuş: Güm Güm Güm!!
İçeriden seslenmişler: Kim o?
Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz!
İçeriden hoş geldiniz diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri içeriye buyur etmişler. Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. Bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış: Güm Güm Güm !!!
İçeriden sormuşlar: Kim o? Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz!
İçeriden hemen cevaplamışlar: Hadi ya! Onlar 40 yıl önce geldi! Dışarıdan yine ses gelmiş: Biz mehter takımıyız ancak geldik!!!
Bizim ekonomistler de böyle işte. Türkiye’nin başına geçtiklerinde “ekonomistim” diyenler vardı ya, o ekonomistler Türkiye’nin ekonomisini bir türlü düzeltemiyorlar. Düzelttikleri de sadece yandaş yüklenicilerin cepleri ve cüzdanları oluyor. Kısaca bizim ekonomimizi 20 yıl önce devralanlar bu süre içinde bir türlü düzeltemiyorlar. Mehter takımını da geçtiler bu süre içinde.
PAHALILIKTAN EZİLİYORUZ
Ben de bir vatandaşım ve son zamanlarda Türkiye’deki pahalılıktan adeta eziliyorum. Bin emekli vatandaş olarak bırakın manda yoğurdunu inek yoğurdu bile yiyemez duruma düşersek şaşırmayacağım. Nedeni basit, çünkü besici artık ineğini besleyemez durumda. O nedenle kesime gönderiyor. AK Parti göreve geldiğinde verdiği sözlerin neredeyse hiçbirisini tutamıyor. Hani uçacaktık, hani Cumhurbaşkanlığı sistemi gelince hepimizin durum düzelecekti, verilen sözlerin hiçbirisi tutulmadı değil mi?
Samsun’da hangi belediyeler verdikleri sözleri tutabiliyorlar bileniniz var mı? Artık vatandaş olarak kimlerin ne söz verdikleri de pek umurumuzda olmuyor herhalde. Şimdi Belediyeler yine yaygaraya başlar ve bina vergisi toplarlar vatandaştan. Ben binayı alırken bana yardım mı ettiler ki şimdi para istiyorlar. Engelliden de alıyorlar, engelsizden de.
GÜNÜN SÖZÜ
Üç türlü yalan vardır: Yalan, Kuyruklu yalan ve İstatistik. (Bernard Shaw)