Karınmadan konuşmam.
Eyyam da yapmam.
Ki, Samsunspor’un içine düştüğü duruma sebep, başta Samsun Basını olmak üzere şehre yön verecek güç ve makam sahiplerinin eyyamcı tavrıdır.
Kapısına kilit vurulacak duruma gelmişken Yüksel Yıldırım ve İsmail Uyanık’ın yaptıkları az iş değildir elbette.
Bu iki yürekli insan Samsunspor gibi ‘ulu bir çınarı’ iflasın eşiğinden alıp yeniden hepimizin gurur duyacağı bir yapıya kavuşturdular.
Minnettarız.
Ve minnettar kalacağız.
Ve fakat.
Yıldırım Gurup, her ne kadar şirketleşen kulübün sahibiyse de, Samsunspor’un göğsündeki Atatürk armalı formaya tutkun olan onbinlerce taraftarı var.
Başarı bekliyor insanlar.
Ve o başarı, Başkan’ın tanımlamasıyla 3. Lig olan bu Lig’den kurtulmaktır.
Yani Şampiyon olmaktır.
Başka türlü hiçbir sonuç Samsunspor taraftarını mutlu etmeyecektir.
Başarı ödüllendirilir.
Samsunspor taraftarının gönlünde taht kuran İsmail Uyanık’ın ‘Efsane Başkan’ olarak anılmasının nedeni de, Samsunspor efsanesini yaratmasındaki başarısıdır.
Bu büyük ve hak edilmiş bir ödüldür ancak, böyle bir ödüle sahip olmanın yükü de ağırdır.
Şampiyonluk hayali Kaf Dağı’nın arkasındadır artık.
Oraya ulaşmak mucizelere bağlıdır.
Samsunspor bir krizle karşı karşıyadır.
Kastamonu deplasmanından bu yana alınan sonuçlara göre değerlendirme yapıldığında, teknik ekibin ve kadro yapısının, bu krizi aşamayacağı anlaşılmıştır.
Kriz yönetmekte çok mahir Başkan’ın da, bundan böyle müdahale şansı kalmadı.
Play Off oynayacağımız neredeyse kesin.
Bu aşamadan sonra yapılacak hamlelerin, play off sürecine de zarar verme ihtimali yüksektir.
Hani ‘’Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık’’ misali bir halk deyimi var ya, öyle bir durumla karşı karşıyayız.
Yüksel Yıldırım çok para, İsmail Uyanık’da, büyük emek harcadı.
Maazallah, Play Off’daki başarısızlık da bu emeklere yazık edecektir.
Ama bütün bunların bir bedeli olmalı.
Şaşmaz kuraldır:
Başarırken ödül ve para kazananlar, başarısız olduklarında bedel öderler