''Bir başarı öyküsü olarak Cemil Deveci'' başlıklı bu yazı, Cemil Deveci’nin Atakum Belediye Başkanlığı dönemini değerlendiren bir yazı değildir.
Bunu peşinen söyleyeyim.
Deveci'nin belediye başkanlığı dönemini başka bir yazıda değerlendiririz belki kim bilir.
Hani başarı öyküleri yazıyorum ya kimi zaman ve o yazılarımı ''Başarı sürdürülebilir olduğu sürece değerlidir'' diyerek bitiriyorum ya.
Bu yazı, bir siyaset insanı olarak Cemil Deveci'nin yaşamı boyunca attığı her adımda başarıyı hedeflemesi ve bu amaçla yürüdüğü yoldaki hikayesini anlatmak amacıyla hazırlanmıştır.
Hani ''Siyaset uzun soluk gerektir'' diye söylenir ya.
Ve ayrıca, siyaset yapacaklar için ''O yol, engellerle doludur'' diye uyarılar da yapılır ya hani.
Siyasete heves eden gençler için, Cemil Deveci'nin siyaset yaşamının, iyi bir örnektir olduğunu düşünüyorum.
Günaydın'ın Samsun Temsilcisi Rahmetli Ferruh Çetin'e, çıraklık ettiğim 70'li yılların ikinci yarısında, henüz genç bir muhabirken tanıdım Ben Cemil Deveci'yi.
Deveci o yıllarda, TÜS-DER (Tüm Sağlık Personeli Derneği) Samsun Şube Başkanı, Karadeniz Bölge Temsilcisiydi.
Hatırlayanlar olacaktır.
Bizim kuşağın insanları o yıllarda sokaklarda bir birini boğazlıyorlardı.
Sağcılar, sol dernekleri, solcularda sağcılara ait olan dernek ve kahvehaneleri ya kurşunluyor, ya da bombalıyorlardı.
Gazi caddesinin, Talimhane caddesiyle birleştiği köşedeki oyuncakçı Cumhur'un üstündeki dernek lokaline de saldırılar oluyordu.
İşte o lokalde yaptığım bir röportaj sırasında tanımıştım Cemil Deveci'yi.
Siyasete ilgi duyduğunu o zaman anlamıştım.
Sosyal Demokrat Siyasetle de SODEP üyeliğiyle başlamıştı zaten.
Rahmetli Mehmet Çebi, Samsun'daki siyasetin zor olduğunu anlatmak için ''Çadır mumlu'' benzetmesini yapardı.
Mumlu çadırı delmek zordur çünkü.
Siyaset için yürüdüğü yolda Cemil Deveci'nin önüne de türlü engeller çıktı.
İl ve ilçe başkanlıklarının yanı sıra milletvekilliği için de defalarca aday oldu.
Kazandıkları da, ağır yenilgiler aldıkları da.
Ağır yenilgilere rağmen hiç bir vakit yılmadı.
Yürüdüğü yoldan hiç bir vakit geri adım atmadı.
Atakum Belediye Başkanlığı için Adem Bektaş ve Metin Burma'yla girdiği yarışta yenilmesine rağmen ''Atakum halkı beni istemiyor'' demedi.
İki dönem sonra bir kere daha denedi ve kazandı.
Her işte öyledir belki ama en çok da siyasette hırsı aklının önüne geçenler başarıya ulaşamazlar.
Cemil Deveci, daime bir sonra atacağı adımı düşünerek yürüdü.
Hırsına hiç bir vakit yenilmedi.
Rahmetli Hüseyin Özalp'i, Nafiz Kurt'u, İlyas Kılıç'ı ve Mehmet Çebi'yi Yücel Türe'yi, Adnan Sakoğlu'nu ve Allah'tan uzun ömür dilediğim Hamza Türkpençe ile Metin Burma'yı düşünüyorum da başarıyı kovalayanlardan hiç birinin ''Benim için yol burada bitiyor’’ dediğini duymadım.
Cemil Deveci bugün Atakum Belediye Başkanı ama 45 yıla yakındır tanıdığım Cemil Deveci'nin de gelecek için farklı planları olabileceğini de düşünmüyor değilim.
Demem o ki;
Hayat sürprizlere açıktır ama sürpriz yaşasanız bile o bir kere olur ancak.
Başarıyı kovalamak için önümüze çıkacak adımlardan yılmamak ve çoğu kere hayatla inatlaşmak gerekir.
Sürdürülebilir başarı ancak böyle elde edilir.
Unutmayın..
Başarı, sürdürülebilir olduğu sürece değerlidir ancak