Samsun Büyükşehir Belediyesi, 2019 yılının Mayıs ayında içme suyuna yüzde 25, sayaç okuma bedeline ise '’Akıllara ziyan'' denilecek biçimde yüzde 150 zam yapmıştı.
Büyükşehir meclisi, bu fahiş artışa rağmen durmamış, zammın faturalara her ay TÜFE oranına göre yansıtılmasını kararlaştırılmıştı.
Ülkemizde TEFE ve TÜFE'nin seyri her daim yukarıya doğru olduğu için de su fiyatı, faturaları her ay zamlı şekilde yansıyordu haliyle.
Aralarında bizim de bulunduğumuz birçok kişi, Büyükşehir Belediyesinin bu kararını eleştiriyordu.
Hala eleştiriliyor biliyorsunuz.
Bir şeyler yapmak gerekiyordu.
Gerekeni Avukat Arzu Sabuncu yapmıştı.
Su zammını, Samsun halkı adına mahkemeye taşımıştı.
Geçtiğimiz yıl açılan davada görevlendirilen bilirkişi heyetinden bu konuda bir rapor hazırlanması istenmişti.
Bilirkişi heyetinin raporu tamamlanarak mahkemeye sunulmuş.
Raporda, su fiyatına yansıtılan TÜFE oranı ile yüzde 25'lik su zammının enflasyon oranının çok üzerinde olduğuna vurgu yapılırken ayrıca, fatura başına 2 lira 50 kuruş olarak alınan sayaç bakım bedelini ise 'sayaçların tüketicinin şahsi malı olduğuna' dikkati çekilerek, uygulamanın hukuka aykırı olduğu görüşü savunulmuş.
Bu durumda akla gelen ilk soru şu oluyor:
Şimdi ne olacak?
İhtimaldir ki;
Büyükşehir, bilirkişi raporuna itiraz edecektir.
Ve fakat.
İtiraz ederken gösterilecek gerekçe ne olacak?
''Yüzlerce araba kiraladım. Bunun içinde 17 Milyon liraya yakın para bulmam lazım'' diyemeyecektir haliyle.
Bunu beklemem.
İtiraz gerekçesinde ayrıca, ''Benden önceki yönetimler belediyeyi batırmış. Kasa tam takır. Hizmet edebilmemiz için para bulmamız gerekiyor. Para bulmanın en kestirme yolu da Samsun halkına su faturaları üzerinden salma salmaktır'' şeklinde bir görüşün de ileri sürülmeyeceğini tahmin ediyorum.
Böyle denilemeyeceğine göre sahi nasıl bir gerekçe ileri sürülecek.
Samsun Büyükşehir Belediyesinin, su zammı sayesinde bir gelir kaynağı oluşturmaya çalıştığı anlaşılıyor.
Bunun için de Samsun halkının bedel ödemesi isteniyor ancak, Samsun halkına ‘’Bedel ödemeye razı mısınız?’’ diye de kimse sormadı.
Sormayacak da.
Arzu Sabuncu'nun açtığı davanın nedeni de budur zannımca.
Büyükşehir rapora itiraz ederse sürecin bundan sonra nasıl işleyeceği de merak ediliyor olmalı.
Böyle bir durum oluşursa, mahkeme yeniden bir bilirkişi atayacaktır ama atanacak bilirkişinin, ilk raporun aksine ne gibi bir görüş ileri süreceği de başka bir merak konusu olacaktır.
Ülkemizde mahkemeler 'Türk Milleti Adına' karar verirler ve kararlarını da bu başlık adına açıklamaya başlarlar biliyorsunuz.
Türkiye bir hukuk devletidir.
Buna inancımız tamdır.
Bu nedenle su zammı ile ilgili davaya bakan mahkemenin de, adaletin şaşmaz terazisi ışığında en doğru kararı vereceğinden şüphe duymayız.