Benim Paramla Hava Atmayın

Güreş tutma yaşını geçtiğinden Teyo pehlivan dilencilik yapmaktadır. Dilenirken bir adam gelir ve 5 lira verir. Teyo emmi parayı alır ve adama şöyle der: “2 sene önce 20 lira vermiştin, geçen sene 10 lira verdin, şimdi 5 lira veriyorsun”

Bu sözleri duyan adam Teyo’ya şöyle der: “İki sene önce evlendim, geçen sene çocuğum oldu, ondan böle oldu…”

Teyo pehlivan cevap verir: “Bakıyorum da benim paramla aile geçindiriyorsun…”

Vallahi son zamanlarda vatandaşlar Teyo pehlivana döndü, geçinebilmek için doluya koyuyorlar almıyor boşa koyuyorlar dolmuyor. Ne çalışıp kazanabiliyorlar ne de kendilerinden yıllardır vergi alanlar gelip yardım yapıyorlar. Sadece yüklenicilere para aktarıyor yönetenler. Vatandaşa verin birader. Her ne kadar yükleniciler seçin zamanı sizlere koltuk çıkacaksa da oyları vatandaşlar verecek. Sakın unutmayın bunu, tabi Türkiye’de önümüzdeki seçimler pandemi var diye ertelenmezse…

İktidar oradaki kalabalıkları engellemek ve sözüm ona vatandaşı korumak için sandık başına gitmeyi yasaklayabilir mi, Türkiye’de her şey olabilir. Sadece İktidardaki siyasiler kalabalıklara konuşabilirler, kendilerini izlemeleri için vatandaşları meydanlara taşırlar.

Son zamanlarda şapkamı önüme alıp düşünüyorum. Hükümet tarafından yapıldığı söylenen yardımlar gerçekten de Hükümet tarafından mı yapılıyor? Ve kendi kendime bu soruya cevap veriyorum: Yardımı yapan Hükümet değil, idare edenler yani iktidar hiç değil. Nedeni basit çünkü iktidar devlet bütçesini ayarlarken vatandaştan aldığı vergi paralarını kullanıyor. Yani bizim paramızla, bize caka satıyorlar. Sonra da size yardım yaptık diye karşımıza geçiyorlar yani gözümüzün içine bakarak bizi kandırıyorlar.

Eğer yapılırsa seçim bu kez de bir seçmen olarak eğer yaşıyorsam ben beni kandıranları kandıracağım. 20 yıldır size yol yaptık, köprü yaptık diye beni kandırıp yandaş yüklenicilere para aktaranların ben gözlerinin içine bakacağım. Artık beni kandıramazsınız yiye de haykıracağım.

KILIÇDAROĞLU’NUN ÇAĞRISI

Salgın nedeniyle eğitim sistemindeki değişikliğin vatandaşlar arasındaki eşitsizliği su yüzüne çıkarmasının yanısıra öğrenciler arasındaki uçurumu da bizlere gösterdi. Her şerde bir hayır vardır derler ya işte o sözü eğitim sistemimizde yaşamaya başladık.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP’li belediyelerin çocukların uzaktan eğitimi için hızlı hareket etmelerini istiyor. Yani Samsun’da Atakum İlçesine büyük iş düşüyor. Kırsalı fazla olan ilçe her ne kadar ekonomik olarak diğer bazı ilçelerden iyi ise de her vatandaşın bilgisayarlı eğitime çocuklarını katabilmeleri olanaksız. Atakum Belediyesi bakalım Kılıçdaroğlu’nun bu çağrısına hangi ölçüde uyacak? Öğrencilere bilgisayar, tablet, internet yardımı yapılabilecek mi?

Bekleyip göreceğiz eğitime hangi belediye hangi ölçüde katkı sağlamış olacak, yani kentin geleceğini emin ellere bırakabilmek için nasıl bir eğitim planına gidilecek?

GÜNÜN SÖZÜ

Başarının şartları, bilmek, istemek, cüret etmek ve susmaktır. (Axel Munthe)