Yener Cabbar!
Hedef Halk Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni ve aynı zamanda Başyazarı.
Beş yıl önce de sel yazmış, o zaman sahibi olduğu Manşet Gazetesinde.
Dün o yazıyı üzerine bir not düşerek yeniden yayınladı köşesinde.
İyi ki yazmış.
Bir gerçeği suratımıza şamar gibi vurdu.
Bizim cephede değişen hiç bir şey olmamış meğer.
Onu gördük.
Yüzyılın yağmuru beş yıl önce de yağmış.
Yüz yıl ne çabuk geçmiş.
4 Temmuz’daki yağmur da “Yüzyılın yağışı olarak” tanımlanmıştı.
Rahmetli Menderes’e atfedilen bir söz var hani:
“Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür”diye.
Tamam, balık hafızalıyız da.
O kadar da değil.
İyi ki yerel gazetelerimiz var.
İyi ki bunlardı yazabilen usta kalemlerimiz var.
Bak bi gün gerçek çıkıveriyor karşımıza.
Ne kadar makyaj ile saklanırsa saklansın.
Sel suyu makyajı silerek çirkinliği ortaya çıkarıyor.
Hasan Basri Güzeloğlu.
Şimdinin Mersin Valisi
Ta o zaman uyarmış.
“Gerekli önlemleri alın”diye.
Yasa yapıcı 2004 yılında sorumluluğu Büyükşehir Belediyelerine yüklemiş.
Bu biliniyor olmasına rağmen.
Öyle anlaşılıyor ki;
Yetkili kurum sorumluluğu üzerine almamış.
Bildiklerini okumuşlar yani.
Benim oğlum bina okur döner döner yine okur misali gibi
Ama şunu unutuyorlar.
Kentin hafızası eskisi gibi değil artık.
Yener Cabbar gibileri bir gün acı gerçeği suratınıza bi tokat gibi çarparlar.
4 Temmuz unutulmayacak.
14 canı özellikle Bedirhan’ı ve anasının feryatlarını her zaman olduğu gibi hafızamızın çöp sepetine atmayacağız.
Her yağmur’da bi kere daha haykıracağız ve size hatırlatacağız o kara günü.