Yazarlar // 6 Nisan 2015 Pazartesi 00:00
Ragıp GÖKER
Yarın dananın kuyruğu kopacak.
Partiler, yarın akşama saat 17'ye kadar 7 Haziran’da yapılacak seçimlerde yarışacak
milletvekili aday listelerini seçim kurullarına teslim edecekler.
CHP zaten aralarında Samsun’unun da bulunduğu 44 ilde ön seçim yaptı.
Bu nedenle CHP’nin Samsun aylarını zeten biliyoruz.
CHP listesi benim arzu ettiğim gibi oluşmadı ama "Üyelerin tercihi böyle oldu"
deyip, buna hepimiz saygı duymak zorundayız.
Üyelerin tercihi benim beklentim gibi çıkmamış olsa da en kötü seçimin tepeden
atanmış birlerinin dayatılmasından daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Yarın akşam saatleri itibariyle MHP ve AK Parti ile seçime girecek diğer partilerin
adayları da belirlenmiş olacak.
Umarım tüm partiler listelerine koyacakları adayları liyakata göre belirler.
Ben nasıl bir milletvekili isterim?
Benim şehrimden seçilmiş bir milletvekilinin öncelikle kirli yatırım heveslilerine benim
şehrimin kapılarını kapatmasını isterim. Öyle milletvekillerimiz olsun ki, onların varlığı
bu kirli yatırım heveslilerini korkutsun.
Samsun bu ülkede insanların gelmek için can atacakları bir kente dönüştürülsün.
Bir başka beklentim, listelerin ülke meselelerine de duyarlı kişilerden oluşmasıdır.
Biliyorsunuz ülkemiz çok stratejik bir bölgede bulunuyor.
Bu nedenle ülkemin ve dolayısıyla yurttaşlarımızın güvende olmasını isterim.
Medeni bir ülke olalım. Kadına şiddet son bulsun mesela.
Benim ülkemde hiç kimse şiddete başvurmasın. İnsanlar sorunlarını kas gücüyle
değil de aklıyla çözsün.
Ülkem terör belasından kurtulsun.
Topraklarımızda kardeşliğimiz yeniden tesis edilsin.
‘Sen- Ben’ kavgasına da son verilsin. Bizim gibi düşünmeyenlerin ve bizim gibi
inanmayanların da kardeşimiz olduğunu anlayalım, bu topraklar üzerinde huzur
içinde yaşayalım.
Ülkem zenginleşsin.
Ve en önemlisi ülkemin zenginliği yurttaşlar arasında eşit olarak dağıtılsın.
Ülkemin çocukları iyi eğitim alsın. Üniversitelerimiz bilim üreten ve bu nedenle bilim
insanı yetiştiren eğitim kurumları haline dönüşsün.
Gençlerimiz mezun olur olmaz hemen iş bulabilsin.
Modern kölelik olarak adlandırılan bu taşeron sistemine son verilsin.
Bu ülkede yaşayan herkesin sofrasında sıcak yemek olsun.
Hiçbir çocuk yatağına aç yatmak zorunda kalmasın.
Çocukların açlıktan öldüğü bir ülke olarak anılmayalım artık.
Yani demek istiyorum ki, bu ve bunun gibi ülke meselelerinin çözümünü sağlayacak
yasal düzenlemelere, kim ve kimler katkı verecekse onlar aday gösterilsin.