Yazarlar // 29 Mart 2016 Salı 00:00
İsmail BAŞARAN
Yerel Yönetim Seçimlerinden sonra tam tamına iki yıl geçti.
Göreve geldiklerinde “Çalışan işçilere dokunmayacağız” diyen belediye başkanları bu süre içinde ne yaptı?
İşçi çıkarıp yerlerine yeni işçi aldı mı?
Yani verdikleri sözü tuttu mu tutmadı mı?
Kapalı kapılar ardında seçilebilmek için verdikleri sözlerden bahsetmiyorum.
Bana oy verin sizi işe alayım dedikleri de belki olmuştur, kastettiğim onlar değil.
Belediye başkanları iki yıl içinde kaç işçi çıkardı belediyelerini kaç lira tazminat ödemeye mahkûm etti ve bu paraları ödediler mi?
Bu açıklamayı yaparlar mı acaba?
Yapmazlarsa da nasıl olsa faaliyet raporlarına alacaklar hesapları, orada ak kara belli olacak ya…
Bir de nereye ne kadar para harcandığı hangi hizmet alımlarına ne kadar para harcandığı belli olacak sanırım…
Samsunluya bir de o hesabı verecekler herhalde.
Kısaca Belediye Başkanları için şu birkaç ay zor geçeceğe benziyor.
FATURA NE DİYOR ANLAMIYORUM
Bir arkadaşım elektrik faturasından bahsederken dertleniyordu.
Nedir diye sordum kendisine.
Verdiği cevap ilginçti.
Faturaya bakmış, elektrik tüketim bedeli yerinde 33 lira yazıyormuş.
Okuma bedeli yerinde ise 18 lira.
“Düşünebiliyor musun binada 15 daire var” dedi ve ekledi.
“Sadece okuma bedeli adı altında bizim binadan toplanan para 270 lirayı buluyor.”
Ve en acı da iddiasıydı:
“Parayı alan belli de nereye gittiğini bilmiyorum bunun adı soygundur soygun. Hem de yasalarla yapılan soygun…”
SAMSUN VE DİLENCİLER
Duygu sömürüsü yapanlar bu ülkede kazananlardır.
Bunların içinde siyasetçiler de vardır.
Dilenciler de.
Belediyelerin siyasetçilere bir yaptırımı olamaz da sanırım dilencilere olabilir.
Sokaklarda gezen birisiyim.
Size hangi köşede hangi dilencinin el açıp duygu sömürüsü yaptığını anlatabilirim.
Çünkü sanki dükkân açmışlar hep aynı noktada duruyorlar.
Bu insanları dilenmeyecek gelir düzeyine çıkarmak sorunu kökten çözecektir, tamam da kolay olmuyor ki.
O zaman yapılması gereken nedir?
Belediye zabıta görevlilerine belediye başkanlarının emri verip dilencilerin toplanmasını sağlamaktır.
Neden yapmıyorlar?
Onu bilmiyorum, herhalde ortak çalışmıyorlardır değil mi?
ERSEL VE HAKEM
Kendisine şans verildiği karşılaşmaların tamamına yakınında aynı hataları yapıyor.
Trabzon’da oynanan Trabzonspor Samsunspor karşılaşmasında da forma giydi ve aynı hataları tekrarladı.
Bu hataları bugün, karşılaşmada attığı harika golü gölgede bırakmıyor ancak yarın bırakacak.
Neydi bu genç futbolcunun hataları?
Ben bir tekinden bahsetmek istiyorum.
Adından da anlaşılacağı gibi karşılaşma hazırlık ve iki kent arasındaki soğukluğun giderilmesi amacıyla planlandı ve oynandı.
Ersel gol atana kadar bu anlayıştaydı.
Golü attıktan sonra ne olduysa oldu ve birden değişti.
Hakemle oynamaya başladı birden bire.
Bak kardeşim, rakiple değil, hakemle değil topla oynadığın zaman büyük olursun.
Top yerine hakem ve rakiple oynamaya başlarsan, büyümeden küçülürsün.
Bunu hatırından asla çıkarma.
Sana rakibin sert de girebilir, kasti faul de yapabilir.
Senin birinci görevin forma giyip çıktığın o sahada kalabilmek ve takımına faydalı olmaktır.
Sakın ama sakın unutma emi…
GÜNÜN SÖZÜ
Zavallı koyun sürüsü! Çobanı da o besler, çoban köpeğini de, kurdu da...Cenap Şahabettin