Belediyeler Öğrencilerin Yanında mı?

Üniversiteler açıldı, öğrenciler şehir dışından da geliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin öğrenciler hakkında bir çalışması olup olmadığı pek belli olmuyor. Çünkü Samsun Büyükşehir Belediyesi yöneticileri belediye üst düzeyde ortaya çıkan olumsuzluklarla uğraşıyor. Suçlu kim, rüşveti alan kim, kimin adına aldığı araştırılıyor mu? Büyükşehirdeki gariplikler sürüp giderken okulların açılmasıyla ilgili ne yapılıyor?
Büyükşehir kendi derdine düşmüş, öğrencileri düşünemez diyeceksiniz anladım da İlçe Belediyeleri bu konuda ne yapıyorlar?
İki Üniversitesi olan Samsun ilinin yeterli yurt binaları var mı, Üniversite’nin Çarşamba’da bulunan yüksek okulunda okuyan öğrenciler için ilçede konaklayabilecekleri yurtlar var mı? Yurtlar derken devlet yurtlarından bahsediyorum, Yurt kur veya belediyelere ait olmayan yurtlardan bahsetmiyorum.
Belediyeler, özellikle de il dışından gelen öğrencilerin barınabilecekleri yurtlar konusunda nasıl bir hizmet sunma içinde olup olmadıklarını bileniniz var mı?
Özellikle Atakum Belediyesi, 19 Mayıs Üniversitesi’nin öğrencilerinin barınabilmesi için yurt yapımı gibi bir düşüncesi var mı? Öğrenciler bu ilçede kendi uğraşları sonucu bulabildikleri yerlerde mi kalıyorlar?
Bu soruna bugünden çözüm bulmak gerekir. Eğer bu yıl bu konuda başımla yapılamazsa yıllar içinde çığ gibi büyüyecek bu sorun. Sadece Atakum değil, İlkadım ve Canik’te de sorunlar büyüyor. Bu sorunlar önümüzdeki dönemde de artarak büyüyecek.
Okul ve öğrencilerden başlamışken buradan devam edeyim. Türk – İş Ömür evlerinde bir ilkokul yapılıyordu. Çünkü orada ilkokula ihtiyaç vardı. İlkokul yapılacak diye başlanan inşaat sonlarına doğru nasıl olduysa İmam Hatip okuluna dönüverdi. İlkokuldan neden İmam hatipe dönüldü varmı bir bilen veya bu konuda açıklama yapabilecek bir yiğit var mı ortada? Burası Türkiye işte ilkokul diye başlarsın imam hatip okuluna dönüverirsin.
Yanlış anlaşılmasın sakın İmam Hatip Okullarına karşı birisi değilim. Ancak öğrencileri ilkokul yerine imam hatip okullarına yönlendirmeye karşıyım. Salgın nedeniyle görüldü ki imam hatip okulları yerine tıp fakülteleri açmak gerekiyormuş.

TÜİK VE RAKAMLARI…
TÜRKİYE İstatistik Kurumu’nun anket çalışmaları yasayla güvence altına alınmıştır. Anket çalışmalarına da doğru bilgi vermek gerekir. Yanlış bilgi vermenin de para cezası vardır. Ben mecbur muyum “ağzımda kaç diş olduğunu” söylemeye? Mecbur muyum TÜİK tarafından yapılan araştırmaların yanlış olduğunu bilerek inanmaya? Ve de bir başka soru daha: İstatistiklere verilecek yanıtların doğru olup olmayacağını kim nereden bilecek ki?
Trabzon Lisesi’nde okurken Rahmetli hocam İsmail Hakkı Berkman “İstatistik, doğru rakamların yanlış toplanmasıdır” derdi ve bu ifadeyi şöyle açıklardı:
“Köye giden memurlar ahırda kaç inek olduğunu sormuşlar, kümeste de kaç tavuk olduğunu, bu arada kaç teneke buğday üretildiğini de tabi… Köylü Mehmet ağa da doğruyu söylemiş… Bir yıl sonra bütün varidatının vergisini almaya gelmiş memurlar. Adan malın yarısını satsa ödeyemeyecek vergiyi. Ne etsin ne yapsın satmış malın yarısını ödemiş vergiyi.. Memurlar bir yıl sonra yine gelmiş: İstatistik çalışma yapacağız kaç ineğin ve kaç tavuğun var?
Mehmet ağa on inek yerine iki, 20 tavuk yerine üç deyivermiş… Ve vergiler bu mallara göre düzenlenmiş. Nasıl doğru muymuş istatistiğin yanlış rakamların doğru toplanması olduğu?
TÜİK şimdi yani yıllar sonra da aynı yolu uyguluyor. İşte o nedenle vatandaş hiçbir zaman doğru rakamları söylemiyor.

GÜNÜN SÖZÜ
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır. (Honore de Balzac)