Samsun Büyükşehir Belediyesi, mülkiyeti kendisinde bulunan iş yerlerinden aldığı kira bedellerini yüzde 50 oranında düşürdü. Ticari faaliyeti durdurulan işletmelerden ise yeniden açılacağı güne kadar kira alınmayacak.
İşte bu, yapılması gerekeni yaptı Mustafa Demir ve Meclis üyeleri. Çünkü esnaf gerçekten çok zor durumda, millet kirasını ödeyemeyince faizler giriyor devreye, bu nedenle de Mustafa Demir esnafın yanında olmaya karar vermiş.
Böyle bir karar almak Ankara’dan mı gelmiş henüz bilinmiyor. Ankara’dan da gelmiş olabilir. Çünkü 2023 geliyor yani seçim kapıda. Hükümet halkın karşısına çıkabilmek için uzaya gidiş formüllerini arayıp vatandaşa ninni söylüyor ya Yerel yönetimler de bu yolu mu seçiyor acaba?
Öyle de olsa Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 50 indirimli kiradan 49 esnaf ve kuruma ait 18 işletme yararlanacak. 16 esnaf da pandemi tehdidinin ortadan kalkacağı güne kadar kira ödemeyecek. Adı ne olursa olsun, seçim yatırımı da denilse indirim indirimdir, kira alınmaması daha da çok alkışlanacak bir durumdur.
Diğer yandan Büyükşehir Belediyesi merkez ilçelerde faaliyet gösteren ve ilçelerden merkeze gelen araçlardan hat ücreti alınmayacak olması da şoför esnafını biraz olsun rahatlatacağa benziyor.
Bu tutum ve davranış “Samsun Büyükşehir Belediyesinde neler oluyor?” sorusunun sorulmasına yol açıyor. Acaba Sayın Demir bundan sonraki seçimlere mi hazırlanıyor?
Eğer öyle bir düşünce içindeyse benden tavsiye o yola girmesin, çünkü halen yaptığı içlerle sadece eskileri yıkıyor, yeni yatırımlar bekliyor vatandaş, eskilerin yerine yeni yapılanlar yatırım sayılmaz.
İYİ GEÇİNMENİN KOLAY YOLU
Son zamanlarda yönetenler, vatandaşı adeta tehdit ediyorlar. Biz iktidardan giderken yerimize gelecek olanlar bizim kadar yönetemeyecekler demeye getiriyorlar. O nedenle de yok Uzaya gidilecekmiş, yok dünyada lider olacakmışız, söyleyip duruyorlar. Bütün bunların gündem değiştirmek için ortaya atılan söylemler olduğunu artık sağır sultan bile biliyor. İktidarın yaptığı hep aynı, seçim ufukta görülmeye başlayınca garip garip projeler ortaya atılıyor. Bu kadar da atmayın birader hepimiz din kardeşiyiz, birbirimizi kandırmanın ne gereği var? Biz birbirimizi zaten tanıyoruz.
İyi geçinelim, birbirimize yapamayacağımız umutları vermeyelim.
Bizim Temel bakın nasıl bulmuş iyi geçinmenin kestirme yolunu:
Çocuk sormuş: Dede ninem ile kaç yıldır evlisin?
40 yıldır evlat. Dede, ben sizi hiç kavga ederken görmedim bunun sırrı nedir?
Otur evlat anlatayım... Nikâhımız kıyıldı. Benim at arabasına ninenin üç-beş eşyasını attık ve bizim köyün yolunu tuttuk. Yolda atın ayağı tökezlendi. 'Bu bir' dedim. Yola devam ederken bir daha tökezlendi, ben yine 'Bu iki' dedim. Köye de epey yolumuz vardı. Bizim atın ayağı bir daha tökezleyince 'Bu üç' dedim ve çektim piştovu, atı orada vurdum. Ben atı vurunca başladı bana söylenmeye:
Biz nasıl gideceğiz. Niye durup dururken atı vurdun. Sende hiç akıl yok mu? Bu eşyaları nasıl götüreceğiz?
Ben de döndüm ninene: "Bu bir" dedim. O gündür bu gündür, gül gibi geçinip gidiyoruz.
GÜNÜN SÖZÜ
Düşmanının en çok korktuğu şeyleri öğrenmek için seni korkutmak için kullandıklarına bak.(Eric Hoffer)