istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Belediye De Hoşgörülü Olmalı
Yazarlar // 7 Ağustos 2014 Perşembe 00:00

İsmail BAŞARAN

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, akmayan sularla ilgili yaptığı açıklamada vatandaşı hoşgörülü olmaya çağırmış.

Neden?

Eee, su yok ya, yağmur yağmıyor ya, yağsa da sel oluyor insanlar ölüyor maddi kayıplar oluşuyor ya…

İşte bu nedenle Samsunlu hoşgörülü olacakmış.

Olalım da bu hoşgörü dedikleri sadece vatandaşta mı olacak peki?

Belediye ve kurumlarının başında gelen SASKİ hiç hoşgörülü olmayacak mı?
Daha önce de burada dile getirdim, tekrarlayacağım.

Gözden mi kaçtı yoksa yazıları okuyamıyorlar, okuma özürlü mü görevliler anlayamadım.

Vatandaştan hoşgörü isteyen Yılmaz bir sorsa ya görevlilere Yakakent ilçesinde kanalizasyon olmamasına rağmen gönderdiği faturalarda neden atık su adı altında ücretlendirme yer alıyor.

Tam da rekorlar kitabına girecek bir durum.

Belediyenin faturaları öyle göndermesi değil canım, o faturalara itiraz etmeyenlerin rekorlar kitabına girebileceği vurdumduymazlıktır bu.

Hadi vatandaş anlamadı durumu.

Peki, muhalefetin partilerini yönetenler de mi anlamadı?

Birkaç kişinin Belediye Başkanı Hüseyin Kıyma ile görüşmek istemesi yeterli değildir.

Durumu bizzat SASKİ’ye bildirmek şarttır.

Sadece Yakakent’te değil bu sorun.

Samsun’un kanalizasyonu olmayan her noktasında aynı sorun ve aynı yolla vatandaşın soyulması durumu var…

Tevfik Fikret yıllar önce yazmış o günkü durumu…

“Han-ı Yağma” adlı şiirinde bakın ne demiş ünlü şair.

Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır

Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;

Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!

Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir

Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?

Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!

Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say

Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,

Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;

Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar

Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var.

Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.

Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını

Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini

Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.

Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!

Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!

Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,

Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!”

 

KÖKTAŞ’A GEÇMİŞ OLSUN

AK Parti Samsun il Başkanı Fuat Köktaş Kavak tarafına giderken trafik kazası geçirmiş.

Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Kolay değil bu işler.

Sürekli hareket halinde olacaksın, bir dolu risk yaşayacaksın.

Kolay değil.

Allah korumuş kendisini ve beraberindekileri…

 

GÜNÜN FIKRASI

Temel bir gün roman yazmak ister, işi ticarete vurmaya niyetlidir. Düşünür ve zamanın ünlü yazarı Dursun'a gider. Kapıyı çalar ve içeri girer.

"Dursun abi bir roman yazmak istiyorum ama ne yazacağıma karar veremedim iyi bir şey yazmam lazım tek çıkarım bu abi" der.

Dursun da "bak oğlum din, asalet, gizlilik ve cinselliği birleştirirsen patlama yaparsın" diye öneride bulunur.

Temel'in aklına yatar ve telaşla ayrılır. Bir ay sonra gelir ve hızla içeri girer "Dursun abi kitabın adını buldum."

"Neymiş oğlum?"

"Kontesi kim öptü?"

"Aferin oğlum kontesle asaleti, kimle gizliliği, öpmeyle cinselliği belirtmişin ama din yok."

Temel hüsranla ayrılır ve ertesi gün gelir "buldum abi buldum"

"Neymiş oğlum?"

"Allah, Allah! Kontesi kim öptü?"

 

GÜNÜN SÖZÜ

Hayat tiyatro gibidir, en kötü insanlar, en iyi yerlerde oturur. Aristofanes

 

DUVAR YAZISI

Edison elektriği buldu ama parasını biz ödüyoruz.