Bir kurban bayramını daha geride bıraktık.
Kutlu olsun hepimize..
Ve bir dahakine erişmeyi de nasip etsin Yaratan.
Şehir merkezlerindeki sokaklarda kurban kesilmiyor nicedir.
Ve fakat
Köylerde durum eski tas, eski hamam.
Birisi kepçeye asmış zavallı hayvanı.
Bir diğeri de traktörüne taktırdığı aparatla havanı tek bacağından kaldırmış ve öylece boğazlamış kurban edeceği danayı.
Oldu mu şimdi.
Kanını akıttın hayvanın tamam da.
Allah katında kabul edildiğini mi düşünüyorsun bu şekilde kelsen kurbanın.
Sanmam.
İnandığım dinin, Allah tarafından gönderilen kutsal kitabında, hayvana yapılan eziyetle kesilen kurbanın makbul ayılmayacağı yazıyor.
Dinin de, kendine göre kural ve kaidesi var.
Dinimizi öğrenmek de günümüzde zor değil artık.
Diyanet İşleri Başkanı’nın, şova dönüştürülen Ayasofya’nın açılışında lanet okuduğu Mustafa Kemal Atatürk’ün cebinden para vererek tefsirini yaptırdığı kutsal kitabımızda ne yazıldığını, kitap okuma bilincimizin zayıf olması nedeniyle öğrenmeye üşensek de, günümüzde herkesin elinde akıllı telefon var.
Açıp okumak ve kuranda ne denildiğini anlamak o kadar zor olmasa gerek.
Allah ıslah etsin ne diyeyim.
Bu yıl ki bayram, Temmuz ve Ağustos sıcaklarının bunalttığı günlere denk geldi.
Pandemi nedeniyle eskisi gibi kucaklaşamadık.
Büyüklerimizin elini bile öpemedik.
Dostlarımızla da tokalaşamadık.
Annesini bir kurban bayramı günü toprağa vermek zorunda kaldığı için eşim kurban bayramlarını hiç sevmez.
Gelsin istemez o gün.
Benim için de zor bir süreçti.
Ben de altı ay önce toprağa vermiştim Annemi.
Sadece O’nu ziyaret ettik bu bayram.
Ebedi istirahatgahındaki Aşağıçinik’in Çayleyik mezarlığında.
Mezarlık ziyareti demişken, Samsun halkı bu bayram, mezarlık ziyaretinde hayli müşkül duruma düşmüş.
Yakınlarında hastaneler bulunduğu için Asri Mezarlık ile Kıranköy Mezarlıklarına toplu taşıma araçlarıyla girmek kolaydı ama özellikle Derecik mezarlığına ulaşımın çileye dönüştüğüne dair çok şikayet aldık.
Mezarlığa doğrudan gidecek bir hat konmamış bu bayram.
Derecik mezarlığına gitmek isteyenlerin önce, otogara ulaşması gerekiyordu.
Otogardan ne zaman kalkacağı belli olmayan bir otobüsü beklemek zorunda kalmaları, mezarlığa ulaşım konusunu çileli bir yolculuğa dönüştürmüş.
Bu bayram ertesinde, Samsun Büyükşehir Belediyesinin uygulamalarını eleştiren yazı yazmak istemezdim.
Ve fakat
Bu durumu nasıl görmezden gelebiliriz.
Bayram sonrası Samsun gündemi de, Büyükşehir Belediyesinin uygulamaları üzerine yoğunlaşacak gibi.
Misal.
Kuş cennetindeki yapışlaşma meselesi ilk gündem maddesi olacak.
Ramsar Sözleşmesi gereği koruma altına alınan bölgede yapılaşma olmasını kimse istemez elbette.
Köylülerin o bölgedeki binaları bu nedenle yıkılmadı mı zaten?
Köylülerin evlerini başına yıkan Büyükşehir’in bölge kendi namı hesabına bina yapmasını nasıl kabul edeceğiz.
Neymiş.
Turistik yapıymış.
Boş versene.