Yazarlar // 4 Eylül 2014 Perşembe 00:00
Ragıp GÖKER
İlke olarak seçilmiş birine bir dahaki seçim gününe kadar son derece saygı duyarım.
Misal, belediye başkanlarına oy vermemiş bile olsam, bu şehirde yaşayanların çoğu tarafından o makama seçildiği için bir sonraki seçim gününe kadar onu benim başkanım olarak kabul ederim.
Bu şehirdeki 17 ilçe ile Büyükşehir Belediye Başkanını tanırım. En azından bir kere bile olsa kendileriyle röportaj yapmışlığım vardır.
Sunu söylemek istiyorum.
Eleştiri yaparken bazen kantarın topuzunu kaçırdığımız da oluyordur.
Ama asla hakaret etmem.
Mesela bizin Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Yılmaz, kendisini Başkan olmadan önce de tanırdım. Kendisini severim ve ayrıca çok da saygı duyarım.
Amma velakin…!
Bizim Başkan yine öyle bir laf etmiş ki;
“Gel de yazma” halindeyiz.
Samsun sahillerinin tatil köyü özelliğine kavuşacağını söylemiş Başkan.
“İnanmasa söylemez” diyeceğim ama bizim başkan da katiyen yanıltıcı bilgi vermez.
En azından ben öyle olduğuna inanırım.
Samsun sahillerinin tatil köyü özelliğine kavuşacağını söylemiş Başkan.
Başkan bunun olacağına gerçekten inanıyor ama o tatil köyü hiçbir zaman ‘vatandaşın olamayacak’..
Halkın araçlarını bile para karşılığı park edebileceği sahil vatandaşın olmaktan çıkmıştır.
Marmaris örneğini veriyor Başkan. Marmaris sahillerinin o plajlarına giriş ücretinden haberi var mıdır?
Ki; Başkan sahildeki o düzenlemeyi halk için yaptığını söylüyordu.
Unutulmamalıdır ki; halka rağmen halk için siyaset yapmak abesle iştigal etmekle eş değerdir
Başkan ayrıca, Samsun sahillerindeki gereksiz yapıları yıkacağını söylemiş ya. Osman Genç’e küs olduğu için Canik’e gidiyor mu bilmem ama şu Canik sırtlarına çıkıp şehre oradan bakmasını öneririm.
O ‘Ucubeleri’ görecektir.
Piazzanın oluşturdu o kütle ile o viyadükü görünce ne düşünür acaba. Ya da bir an için dahi olsa Fener’deki o oteli yıkmak gelir mi içinden çok merak ediyorum.
Mutlaka gidip görmüştür, Büyükşehir Belediyesi kamyonlarının bizim kumsala dökülen devasa kayaları gördüğünde, “Ben bu şehre ne yapıyorum böyle” diye geçmiş midir içinden.
Zira denizle kumun arasına koca koca kayaları dökünce o sahil asla tatil köyü olamaz.
Bunu söyleyen ancak buna sadece kendisini inandırır.
Ben inanmam.
Hey vatandaş!
Sen inanır mısın peki?