Başarıyı Ödüllendirmek

İşlerinde başarı gösterenlerin ödüllendirilmesini doğru bulurum.
Ödül doğru değerlendirildiğinde bir tür teşviktir aslında.
Ticaret ve Sanayi Odası, en çok vergi veren kurum ve kuruluşlar ile en çok ihracat yapan yapanlar ve de Türkiye’nin bin büyük kuruluşu arasına girme başarısını göstermiş firmaların temsilcilerini Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın katıldığı bir programda ödüllendirildi.
Ödül dediysek, plaket yani.
Ama bu da yeterlidir.
Her biri sadece Samsun’un değil Türkiye’nin yıldızı olmuşlardır zira.
Ben Türkiye’de vergi sisteminin çok adil olduğunu düşünmüyorum. Ücretlilerden peşin olarak alınan vergi, patronlardan onlar ne kadar verirlerse o kadar alınıyor. Buna rağmen “Ne koparılırsa kardır” denir ya, az yada çok alınan her kuruş verginin devletin kazancı olduğuna inanıyorum.
Bu bakımdan aralarında en çok vergi verenlerin de bulunduğu başarılı işadamlarımızın ödüllendirilmelerinin doğru bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.
Bu satırların yazıldığı saatlerde Bakan henüz şehrimize gelmemişti ama hazır Samsun’a gelmişken Bakan Beye bir iki konuda eleştirimi yöneltmek isterim.
Mesela Samsunspor’u korumak amacıyla olduğuna inandığım yönetimle ilgili yaptığı o talihsiz açıklamadır.
Haklı haksız, o tartışmaya girmem ama zamanlaması konusunda doğru olmadığına inanırım.
O açıklama sonrasında kulüp toz duman arasında kalmıştır.
Her neyse bugün kongre yapılacak kongrenin Samsunspor’a hayır getirmesini dilerim.
Bakan Beye bir eleştirim de şu termik santraller konusundadır.
Siz Bakanın bu termik santraller konusunda “Doğrudar, ya da yanlıştır” dediğini duydunuz mu?
Ben “Samsun’da terkim santral istemiyorum” demesini beklerdim ama Bakan Bey, bu konuda susmayı tercih etmiştir.
Dün akşam ödül verilenler arasında Yeşilyurt firması da vardı.
O başarı beratını verirken herkesin duyacağı bir sesle keşke sorsaydı, “O santrali kurarken, nasıl izin aldınız?” diye.
Kimlerin, nasıl izin verdiğini öğrenince Terme’ye kurulacak santrallerin de nasıl engellenebileceğini öğrenirdik belki